Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, bir kez daha dış politika sahnesindeki ağırlığını ve vizyoner yaklaşımını gözler önüne serdi. DELPHI Forumu bahanesiyle başlayan Kuzey Irak ziyareti, kısa sürede yoğun ve çok katmanlı bir diplomasi trafiğine dönüştü. Süleymaniye'den Erbil'e, Kerkük'ten tarihi Telafer'e uzanan bu ziyaret, sadece bir siyasi parti liderinin temasları olmanın ötesinde, Türkiye'nin bölgedeki potansiyelini ve Davutoğlu'nun şahsi birikiminin ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Konya'dan Kerkük'e Uzanan Kardeşlik Köprüsü
Bu önemli ziyarette, Davutoğlu'na Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Ahmet Arslan'ın eşlik etmesi, Konyalılar olarak bizler için ayrı bir gurur ve anlam taşıyor. Zira Kerkük, Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanlığı döneminde, 2012 yılında Konya ile "Kardeş Şehir" ilan edilmişti. Bu, sadece kağıt üzerinde kalan bir unvan değildi; gönül bağlarının, tarihi ve kültürel mirasın tesciliydi. Ahmet Arslan'ın bu ziyarette yer alması, Konya'nın Kerkük'e olan vefasını, ilgisini ve desteğini bir kez daha göstermiş, bu kardeşlik köprüsünü yeniden canlandırmıştır. Kerkük Üniversitesi ve Türkmen Cephesi temsilcileriyle yapılan görüşmeler, hem bölgenin nabzını tutmak hem de Konya'nın bu kardeşlik hukukuna ne denli sahip çıktığını göstermek açısından büyük önem arz etmektedir.
Tarihe Atılan İmza: Telafer Ziyareti
Ziyaretin şüphesiz en sembolik ve tarihi anı, Telafer'de yaşandı. Osmanlı'dan bu yana hiçbir üst düzey Türk devlet yetkilisinin ayak basmadığı Telafer'e yapılan bu ziyaret, bölge Türkmenleri için bir bayram havası yarattı. Irak Türkmen Cephesi'nin coşkulu karşılaması ve düzenlenen etkinlikte Türkmen, Kürt ve Arap toplum temsilcilerinin bir araya gelmesi, Davutoğlu'nun bölgede ne denli saygı gördüğünün ve birleştirici bir figür olarak kabul edildiğinin kanıtıdır. Davutoğlu'nun burada yaptığı "birlikte yaşam, barış ve istikrar" vurgusu, sadece Telafer için değil, tüm Irak ve Ortadoğu coğrafyası için hayati bir mesaj niteliğindedir. Bu ziyaret, Türkiye'nin bölgedeki tüm unsurlarla diyalog kurma ve özellikle de uzun yıllardır ihmal edilen Türkmen kardeşlerimizin yanında olma iradesinin altını çizmiştir.
Denge Siyaseti ve Üst Düzey Temaslar
Davutoğlu'nun diplomasi trafiği, bölgenin hassas dengelerini ne kadar iyi bildiğini de gösterdi. Bir yanda Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ile devlet düzeyinde görüşme yapılırken, diğer yanda Süleymaniye'de KBY Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani ile bir araya gelindi. Erbil'de ise KBY Başkanı Neçirvan Barzani ve bölgenin tecrübeli ismi Mesud Barzani ile yapılan görüşmeler, Irak Kürt siyasetinin tüm kilit aktörleriyle temas kurulduğunu ortaya koydu. Bu görüşmelerde, bölgenin geleceği, güvenlik kaygıları ve siyasi istikrar gibi kritik konuların ele alınması, Davutoğlu'nun sadece bir muhalefet lideri olarak değil, aynı zamanda bölgeyi derinden bilen bir devlet adamı olarak algılandığını göstermektedir.
Muhalefette Uluslararası Bir Aktör
Gelecek Partisi'nden yapılan açıklamada da belirtildiği gibi, Davutoğlu'nun bu temasları, onu uluslararası düzeyde bu çapta görüşmeler yapabilen tek muhalefet lideri konumuna getiriyor. Bu durum, hem Davutoğlu'nun kişisel itibarı ve birikimi hem de Türkiye'nin dış politikada ihtiyaç duyduğu çok seslilik ve derinlik açısından önemlidir. İktidarın zaman zaman tek boyutlu hale gelebilen dış politika adımlarına karşın, Davutoğlu'nun bu proaktif ve kucaklayıcı diplomasi anlayışı, Türkiye için bir zenginliktir.
Sonuç olarak Ahmet Davutoğlu'nun Kuzey Irak ziyareti, kuru bir protokolden çok daha fazlasıydı. Bu ziyaret, Konya'dan Kerkük'e uzanan kardeşlik bağlarının tazelenmesi, Telafer'deki Türkmen kardeşlerimize tarihi bir selam verilmesi ve bölgedeki tüm aktörlere barış, diyalog ve istikrar mesajı iletilmesi anlamına geliyordu. Ahmet Arslan'ın şahsında Konya'nın da temsil edildiği bu gezi, Davutoğlu'nun sadece Türkiye siyasetinde değil, uluslararası arenada da ne denli önemli bir aktör olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Bu tür vizyoner adımların, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini artıracağına ve daha huzurlu bir Ortadoğu'nun inşasına katkı sunacağına şüphe yoktur.