Davutoğlu'ndan "Peace/Barış 2025" Sürecine Sert Eleştiri: "Gerçek Bir Barış Değil, Soykırımı Örtme Tiyatrosu!"

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada "Peace/Barış 2025" olarak adlandırılan süreci sert sözlerle eleştirdi. Davutoğlu, süreci ve imzalanan metni "gerçek anlamıyla garantiye bağlanmış bir ateşkes metni bile değil, sadece içi boş sözlerle doldurulmuş bir iyiniyet beyanı" olarak nitelendirdi.

Konuşmasının büyük bir bölümünü Gazze'deki duruma ve bu süreçteki uluslararası aktörlerin rolüne ayıran Davutoğlu'nun ana vurguları şunlar oldu: Trump'ın Knesset Konuşması ve Zihniyet Kodları: Davutoğlu, ABD Başkanı Trump'ın İsrail Parlamentosu (Knesset) konuşmasında ortaya koyduğu zihniyetin 5 ana unsurunu sıraladı: Siyonizm hedefine sadakat. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanan bir katili (Netanyahu'yu) temize çıkarma çabası. Soykırım işbirlikçiliğinin açık itirafı (İsrail'e verilen silah yardımları). BM kararlarını yok sayarak kurumun içini oyma (Kudüs, Batı Şeria ve Golan Tepeleri). Abraham Anlaşmaları üzerinden İsrail'i bölgenin hegemon gücü haline getirme hedefi. Mısır Zirvesi ve Müslüman Liderlere Tepki: Trump'ın bu zihniyetini bilerek Mısır zirvesine giden ve metne imza atan Müslüman liderlerin, Gazze soykırımını engellemek bir yana, soykırım işbirlikçisi birinin huzurunda hizaya girmelerini "gaflet ve ihanet" olarak niteledi. Trump'a Nobel değil, "İsrail'e Hizmet Onur Ödülü": Davutoğlu, Nobel ödülü için cambazlık yapan Trump'ın hak ettiği tek ödülün "İsrail'e Hizmet Onur Ödülü" olduğunu dile getirdi. Filistin Halkına Selam: Konuşmasında Filistin halkının direnişine vurgu yaparak, "onuru korumayı, erdemli direnişin ne olduğunu, Sumud'u (azimle sabretmeyi) herkesten daha iyi öğrendiler, yüreklerine sindirdiler, dünyaya da bellettiler!" dedi ve Filistin halkının haklarını zalimlerden söke söke alması için arkalarında olacaklarını belirtti.  "Milyonlardan Oluşan Bir Yoksullar Ordusu Yarattık!" Davutoğlu, dış politika eleştirilerinin ardından Türkiye'nin ekonomik durumuna değinerek, emekli, işçi ve işsiz gençlerin perişan halde olduğunu ifade etti. Asgari Ücret ve Emekli Maaşları: Asgari ücretin 28 bin liralık açlık sınırının fersah fersah altında olduğunu belirten Davutoğlu, emekli maaşlarının ise açlık sınırının yarısına dayandığını söyledi. Bir ailede iki emekli olsa bile açlık sınırına ulaşamadığını vurguladı. Talep: Emekli aylıklarının asgari ücret seviyesine yükseltilmesi, insanca yaşanabilir bir intibak yasası yapılması, emeklilerin büyümeden pay alması ve örgütlenme yolunun açılması. Uluslararası Kıyas: Türkiye'de bir emeklinin ortalama aylığı 340 Euro iken, Almanya'da 1552, İspanya'da 1417, Hollanda'da 2003 Euro olduğunu örnek gösterdi. Faiz Yükü ve KKM Faciası: Milletin kaynaklarının faize gittiğini belirterek, faiz yükünün 1 trilyon 425 milyara ulaştığını, devletin dakikada 3.8 milyon, günde ortalama 5.5 milyar faiz ödediğini açıkladı. Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin ise ülkeye 2.5 trilyonluk (60 milyar dolarlık) yük getirdiğini ve tarihin en vahşi servet transferini yaşattığını söyledi. KÖİ ve Sanayicinin Durumu: Köprü, Otoyol ve İşletme (KÖİ) ödemelerinin 5 yılda 275 milyara ulaştığını ve 2025 bütçesinden 202.3 milyar ödeneceğini belirtti. Yabancı Futbolcuların Vergi Rekortmeni Olması: Adana, Konya gibi sanayi memleketlerinde yabancı futbolcu ve antrenörlerin vergi rekortmeni olmasının, yüksek faizlerle beli bükülen sanayicinin içine düştüğü acı durumu ve vergi politikalarındaki çarpıklığı gösterdiğini ifade etti.