Davutoğlu'ndan İktidara Sert Eleştiri: "Yürek Yangını İçindeyim, Bir Sahtekarlık Pandemisi Yaşıyoruz"
Davutoğlu'ndan İktidara Sert Eleştiri: "Yürek Yangını İçindeyim, Bir Sahtekarlık Pandemisi Yaşıyoruz"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında iktidara yönelik bugüne kadarki en sert eleştirilerinden birini yöneltti. TBMM'nin tatilde olduğu bir dönemde "yürek yangını" ile milletin huzuruna çıktığını belirten Davutoğlu, Türkiye'nin "sistemik bir ahlaki çöküş" ve "sahtekarlık pandemisi" yaşadığını iddia etti.
"HER YANI SAHTE BİR HAYAT İNŞA EDİLİYOR"
Konuşmasına kişisel bir feryatla başlayan Davutoğlu, "Beni sizden oy isteyen bir siyasetçi gibi dinlemeyin lütfen! Eğer feryadım sağır kulaklara ulaşabilecekse, her şeyi geride bırakıp unvansız, makamsız, çilekeş bir yolcu gibi yalın ayak yollara düşebilirim," diyerek içinde bulunduğu durumu özetledi.
İktidarı, sahtekarlığı ödüllendirerek bir virüs gibi yaymakla suçlayan Davutoğlu, eleştirilerini şu başlıklarla sıraladı:
- Sahte Belgeler: "Diplomalarınız sahte, üniversiteler anlamsız! Akademik unvanlarınız sahte, ilim anlamsız!"
- Liyakatsizlik: "Mülakatlarınız sahte, sınav anlamsız!"
- Ekonomik Veriler: "TÜİK verileriniz sahte, istatistik anlamsız!"
- Adalet Sistemi: "Yozlaştırdığınız yargı sahte, adalet anlamsız!"
- Dış Politika: "Gazze için döktüğünüz gözyaşı sahte, vicdan anlamsız!"
"BU BİR SİSTEMİK YOLSUZLUK DÜZENİDİR"
Yaşananların münferit yolsuzluklar olmaktan çıktığını ve "sistemik bir yolsuzluk düzenine" dönüştüğünü vurgulayan Davutoğlu, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edilen bir iddianameyi örnek gösterdi. Davutoğlu, "6 Şubat depremlerini fırsat bilen dolandırıcılar, Çevre Bakanlığını ofis olarak kullanıp çakarlı araçlarla kurbanlarını Beştepe’ye götürüp sözleşmeleri orada imzalatıyor. Eğer bakanlık ve Beştepe yetkilileri bundan habersizlerse gaflet içindedirler; eğer içindelerse bunun adı ihanettir," dedi.
GAZZE ELEŞTİRİSİ: "BİR GÜNEY AFRİKA KADAR OLAMADINIZ"
Hükümetin Gazze politikasını "iki yüzlü" olarak nitelendiren Davutoğlu, Türkiye'nin bu konuda Güney Afrika, Brezilya, İrlanda ve İspanya gibi ülkelerin gerisinde kaldığını belirtti. Hükümetin uluslararası adımlar atmakta çekingen davrandığını, Bogota Bildirisi'ni bile "ayak sürüyerek ve şerhler düşerek" imzaladığını söyledi. Davutoğlu, iktidarın İsrail'e karşı somut adımlar atmamasının nedenini ise şu sözlerle açıkladı: "Arkalarında ABD mahkemelerine intikal etmiş yolsuzluk ve para aklama dosyaları, yurt dışında her an el konabilecek servetleri olanların sesi gür çıkamaz! Zulme ses çıkarabilecek olanlar gemileri olanlar değil, Tarık b. Ziyad gibi gemilerini yakabilenlerdir!"
ÇÖZÜM: "AHLAKİ DEVRİM"
Davutoğlu, mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni "evliyayı bile bozan bir düzen" olarak tanımlayarak, bu sistemin şeffaflık ve denetimden yoksun olduğunu ve ahlaki çöküşü beslediğini savundu.
Çözümün, kişilerden önce sistemi düzeltmekten geçtiğini belirten Davutoğlu, "Tepeden tırnağa gerçek bir arınmayı sağlayacak ahlaki bir devrimi birlikte gerçekleştireceğiz! Bu ahlaki devrimle çürümüş sistemi kökünden değiştireceğiz. Erdemin, adaletin, helal lokmanın, ehliyetin, liyakatin hâkim olduğu hakça bir düzen kuracağız," diyerek sözlerini noktaladı ve milletten bu değişim için irade ortaya koymasını istedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

