( (

Prof. Dr. Küçükdağ;” Karabağ Türkiye’dir.”

Kültür Sanat 16.11.2020 - 15:26, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Prof. Dr. Küçükdağ;” Karabağ Türkiye’dir.”

Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği Yönetim Kurulu Adına bir açıklama yapan Dernek Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, “Karabağ’daki işgalin sona ermesi kutlu olsun. Dileriz bu olay, bütün yeryüzü mazlumlarının; evi-yurdu işgal altında, kendileri göçmen-vatansız durumunda olanların da yuvalarına dönmelerinin habercisi olur” diye konuştu.
Karabağ’ın kurtuluşu terörü meslek gibi benimseyen ülkelerin kendilerine gelmesine vesile olur diyen Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, “Umarız, Karabağ’ın kurtuluşu, terörü meslek gibi benimseyen devletlerin, terör destekçilerinin yüzünde patlayan bir tokat; çocuk, kadın, ihtiyar katliamlarında dahli bulunanların kendilerine gelmelerini sağlayacak bir darbe, zulüm mağdurlarının bir silkelenme vesilesi olur. Türkiye, son asırlar bir göçmen sığınağı; Balkanlar, Kafkaslar, İslam coğrafyası Türkistan’da kopan fırtınalardan kurtulabilenlerin kurtuluş limanıdır. Anadolu bu yüzden Cihan Devleti bakiyesini, çeşitliliğiyle birlikte bağrına basar, korur. Sırp, Bulgar, Yunan, Rus, Ermeni katliam ve zulümleri karşısında binler, on binler, hatta milyonlar muhacir olup bu topraklara göçtüklerinde sahip çıkar. Çeçenistan’dan çok Çeçen, niçin Türkiye’de yaşar? Konya’da, Afyon’da Karabağ kasabaları niçin kurulmuştur? Sibirya Türkleri’nin Konya-Böğrüdelik’te iskânları nedendir? Kırım Türkleri’nin, yalnız Konya çevresinde niçin onlarca köyü vardır? Günümüz, yüzünü Türk ve İslam dünyasından batıya çeviren, vicdanı perdeli okumuş zümresi; gönül coğrafyamızdaki açık, vahşi Türk-Müslüman katliamını artık anlamak zorundadır” dedi. Anadolu’yu yok etmek isteyenlerin emellerini hmek zorundayız Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ Anadolu’yu yok etmek isteyenleri hmek zorunda olduğumuza dikkat çekerek, “ Balkanlar, Kafkaslar, Türkistan ve İslam coğrafyasında inanç, insan, kültür varlığımıza uzanan ellerin, aslında Anadolu’yu da yok etmek emelinde olduklarını bilmek, hmek mecburiyetindeyiz. Dün İngiliz, Fransız, İtalyan işgali ile Konya’ya kadar uzanan emperyalistler ve onların yerli maşaları, Anadolu’yu da esir etmek istemişlerdi. Onun için Anadolu’yu kurtarmanın, aslında gönül coğrafyamızdaki insan, kültür varlığımızı korumakla mümkün olduğu artık anlaşılmalıdır. Gaflet, asırlar sürerse; önce kültürel sonra fiili ihanete dönüşür. Bu yüzden “Karabağ Azerbaycan” değildir. Karabağ aynı zamanda Türkiye’dir. Oraları koruyamadığımızda, işgalcilerin 1915’te Van’a, ardından Rize, Trabzon, Erzurum’dan Siirt’e indiğini ne çabuk unuttuk? “Ahıska gül idi gitti, Bir ehl-i dil idi gitti, Söyleyin Sultan Mahmut’a, İstanbul’un kilidi gitti!” diye haykıranları unuttuğumuzda, sadece Ahıska’nın değil İstanbul’un da işgal edildiğini ne çabuk unuttuk? Okumuşlarımız, Karabağ’ın, Azerbaycan’ın aslında Türkiye olduğunu anlamalı ve o idrak içinde çalışıp gayret göstermelidir. Karabağ’ın gitmesi, Erzurum’un, Konya’nın kanlı ellere teslimi demektir. Bu yüzden Karabağ’ın kurtuluşu, orada zulmün, kültürel soykırımın sona ermesi, Konya’nın kurtuluşu demektir. O kadar candan sevindiricidir. Karabağ’ın otuz yıl sonra kurtarılması; hakkın, istenerek-seyirci kalınarak değil güçlenerek/mücadele edilerek alınabileceğini bir daha göstermiştir. Yeryüzü muktedirleri, gücün putperestleri durumundadırlar. Zulüm, hangi kökenden olursa olsun Müslümana yöneldiğinde, üç maymunu oynamakta hatta zalimin safında yer almaktadırlar. ‘İki devlet tek millet’ düsturundan beslenen güç, hakkını bugün alabilmiştir. Karabağ, Hocalı şehitlerinin kemiklerinin sızısı bugün dinecektir. Ama şehit aileleri ve yetimlerinin otuz yıllık acılarının, maddi kayıplarının bedelinin de zalimlere ödetilmesi gerekmektedir. Karabağ’ın kurtuluşu, birlikten doğan gücün bir semeresidir. Dayanışma güç; fitne ve içte çatışma, zayıflık ve azap demektir. Dün Karabağ bölgesi hanlıkları, Çarlık orduları önünde birlik olmayı düşünemedikleri için o güzelim coğrafya çiğnenmişti. Ermenistan, işgalcilerin 1828 sonrasında, temizlenen Türk köyleri üzerinde oluşturulan bir çarlık projesi idi. Umarız Karabağ’ın kurtuluşu, bütün proje terör örgüt ve devletlerinin sonunun başlangıcı olur. Karabağ’ın Türkiye demek olduğu bilinciyle, bütün mazlumların sevincine ortak olmayı şeref bilir, kamuoyuyla sevincimizi saygıyla paylaşırız” şeklinde konuştu.
Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği Yönetim Kurulu Adına bir açıklama yapan Dernek Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, “Karabağ’daki işgalin sona ermesi kutlu olsun. Dileriz bu olay, bütün yeryüzü mazlumlarının; evi-yurdu işgal altında, kendileri göçmen-vatansız durumunda olanların da yuvalarına dönmelerinin habercisi olur” diye konuştu.

Karabağ’ın kurtuluşu terörü meslek gibi benimseyen ülkelerin kendilerine gelmesine vesile olur diyen Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, “Umarız, Karabağ’ın kurtuluşu, terörü meslek gibi benimseyen devletlerin, terör destekçilerinin yüzünde patlayan bir tokat; çocuk, kadın, ihtiyar katliamlarında dahli bulunanların kendilerine gelmelerini sağlayacak bir darbe, zulüm mağdurlarının bir silkelenme vesilesi olur. Türkiye, son asırlar bir göçmen sığınağı; Balkanlar, Kafkaslar, İslam coğrafyası Türkistan’da kopan fırtınalardan kurtulabilenlerin kurtuluş limanıdır. Anadolu bu yüzden Cihan Devleti bakiyesini, çeşitliliğiyle birlikte bağrına basar, korur. Sırp, Bulgar, Yunan, Rus, Ermeni katliam ve zulümleri karşısında binler, on binler, hatta milyonlar muhacir olup bu topraklara göçtüklerinde sahip çıkar. Çeçenistan’dan çok Çeçen, niçin Türkiye’de yaşar? Konya’da, Afyon’da Karabağ kasabaları niçin kurulmuştur? Sibirya Türkleri’nin Konya-Böğrüdelik’te iskânları nedendir? Kırım Türkleri’nin, yalnız Konya çevresinde niçin onlarca köyü vardır? Günümüz, yüzünü Türk ve İslam dünyasından batıya çeviren, vicdanı perdeli okumuş zümresi; gönül coğrafyamızdaki açık, vahşi Türk-Müslüman katliamını artık anlamak zorundadır” dedi.

Anadolu’yu yok etmek isteyenlerin emellerini hmek zorundayız

Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ Anadolu’yu yok etmek isteyenleri hmek zorunda olduğumuza dikkat çekerek, “ Balkanlar, Kafkaslar, Türkistan ve İslam coğrafyasında inanç, insan, kültür varlığımıza uzanan ellerin, aslında Anadolu’yu da yok etmek emelinde olduklarını bilmek, hmek mecburiyetindeyiz. Dün İngiliz, Fransız, İtalyan işgali ile Konya’ya kadar uzanan emperyalistler ve onların yerli maşaları, Anadolu’yu da esir etmek istemişlerdi. Onun için Anadolu’yu kurtarmanın, aslında gönül coğrafyamızdaki insan, kültür varlığımızı korumakla mümkün olduğu artık anlaşılmalıdır. Gaflet, asırlar sürerse; önce kültürel sonra fiili ihanete dönüşür. Bu yüzden “Karabağ Azerbaycan” değildir. Karabağ aynı zamanda Türkiye’dir. Oraları koruyamadığımızda, işgalcilerin 1915’te Van’a, ardından Rize, Trabzon, Erzurum’dan Siirt’e indiğini ne çabuk unuttuk? “Ahıska gül idi gitti, Bir ehl-i dil idi gitti, Söyleyin Sultan Mahmut’a, İstanbul’un kilidi gitti!” diye haykıranları unuttuğumuzda, sadece Ahıska’nın değil İstanbul’un da işgal edildiğini ne çabuk unuttuk? Okumuşlarımız, Karabağ’ın, Azerbaycan’ın aslında Türkiye olduğunu anlamalı ve o idrak içinde çalışıp gayret göstermelidir. Karabağ’ın gitmesi, Erzurum’un, Konya’nın kanlı ellere teslimi demektir. Bu yüzden Karabağ’ın kurtuluşu, orada zulmün, kültürel soykırımın sona ermesi, Konya’nın kurtuluşu demektir. O kadar candan sevindiricidir. Karabağ’ın otuz yıl sonra kurtarılması; hakkın, istenerek-seyirci kalınarak değil güçlenerek/mücadele edilerek alınabileceğini bir daha göstermiştir. Yeryüzü muktedirleri, gücün putperestleri durumundadırlar. Zulüm, hangi kökenden olursa olsun Müslümana yöneldiğinde, üç maymunu oynamakta hatta zalimin safında yer almaktadırlar. ‘İki devlet tek millet’ düsturundan beslenen güç, hakkını bugün alabilmiştir. Karabağ, Hocalı şehitlerinin kemiklerinin sızısı bugün dinecektir. Ama şehit aileleri ve yetimlerinin otuz yıllık acılarının, maddi kayıplarının bedelinin de zalimlere ödetilmesi gerekmektedir. Karabağ’ın kurtuluşu, birlikten doğan gücün bir semeresidir. Dayanışma güç; fitne ve içte çatışma, zayıflık ve azap demektir. Dün Karabağ bölgesi hanlıkları, Çarlık orduları önünde birlik olmayı düşünemedikleri için o güzelim coğrafya çiğnenmişti. Ermenistan, işgalcilerin 1828 sonrasında, temizlenen Türk köyleri üzerinde oluşturulan bir çarlık projesi idi. Umarız Karabağ’ın kurtuluşu, bütün proje terör örgüt ve devletlerinin sonunun başlangıcı olur. Karabağ’ın Türkiye demek olduğu bilinciyle, bütün mazlumların sevincine ortak olmayı şeref bilir, kamuoyuyla sevincimizi saygıyla paylaşırız” şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (