( (

Yoksulluk Her Geçen Gün Derinden Hissediliyor

Gündem 30.08.2021 - 12:58, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Yoksulluk Her Geçen Gün Derinden Hissediliyor

Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı Ağustos ayı İl Divan Toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya katılan Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, ‘’Halkımız bir kişinin aldığı kararlardan dolayı bir gecede fakirleşiyor.’’ dedi
Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı Ağustos ayı İl Divan Toplantısını, İl Teşkilatında gerçekleştirdi. Divan toplantısına Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, GİK Üyesi Av. Hasan Hüseyin Uyar ve İl Müfettişi Ali Mücevher de katılım sağladı. Saadet Partisi İl ve ilçe yönetimleri ile birlikte çok sayıda üyenin katıldığı divan toplantısı konuşmaların ardından rapor sunumları ile devam etti. Divan toplantısında söz alan Birol Aydın, “Ülkemizin sorunları maalesef yaygınlaşıyor ve derinleşiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi geldiğinde Türkiye dünyanın en büyük ekonomileri arasında girecek, adeta uçacaktı. Türkiye prangalarından kurtulacak, vesayet dönemi sona erecek ve artık şahlanma dönemi başlayacaktı. Fakat bu sistem geldiği günden bugüne ülkemizin ekonomisine ağır bir darbe vurdu. Vatandaşlarımız bu sistemin getirdiği yoksulluğu her geçen gün daha da derinden hissediyorlar. Türkiye’yi yeni bir çağa hazırlayacağı söylenen sistem her alanda Türkiye’yi geriye götürdü. Bugün yaşanan ekonomik krizin en önemli nedenlerinin başında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelmektedir. Bu sistem Türkiye’yi kaldıramıyor, bu sistem Türkiye’ye zarar veriyor.” ifadelerini kullandı. HALK BİR GECEDE FAKİRLEŞİYOR Ülkenin ekonomik olarak içinde bulunduğu duruma da dikkat çeken Parti Sözcüsü Aydın, “Merkez Bankası'nın verilerine göre, 1 Ocak 2018 tarihinde 3.78 seviyesinde bulunan dolar kuru, 30 Haziran 2021 tarihi itibarıyla 8.73 seviyesine yükselerek rekor bir yükseliş göstermiştir ayrıca son 10 yılda %450'den fazla yükselmiştir. Aynı dönemde Avrupa para birimi Euro ise, 4.54 seviyesinden 10.39 lira seviyesine yükseldi. Halkımız bir kişinin aldığı kararlardan dolayı bir gecede fakirleşiyor, bir gecede kazandıklarını kaybediyor. Bugün Türkiye sahip olduğu enflasyon ve faiz oranlarıyla gerçekten de parmakla gösterilen ülkeler arasında. Yüksek Faiz sıralamasında da benzer bir durumla karşı karşıyayız. Faiz oranlarında Türkiye şu an da %19’luk faiz oranıyla Kongo, İran ve Haiti’nin ardından 7. Sırada. Türkiye’den daha yüksek faiz oranlarına sahip ülkeler Venezuela, Liberya, Surinam ve Zimbabve gibi ülkeler. OECD ülkeleri arasında en yüksek faiz oranına sahip ülke Türkiye. Kürsülerde televizyonlarda konuşurken Avrupa’nın bizi kıskandığını, Avrupa’nın çatlayacağını söyleyenlerin Türkiye’yi hangi noktaya getirdiği ortada’’ şeklinde konuştu. Son zamanlarda gelen zamların da altını çizen Aydın, ‘’Sadece 1 yılda Elektrik %32 Doğalgaz %34 arttı. 2 yılda Ayçiçek yağı %75, yumurta %60, süt %41, tavuk %44, pirinç %40 oranında zamlandı. Bugün pazara giden anne babalar soflarına meyve sebze ya da et alabilmek almak için önce ceplerine sonra çocuklarının gözlerine bakıyorlar. İktidar ise gözünü vatandaştan çevirmiş, gerçeklik duygusundan sıyrılmış adeta kendi gezegenini oluşturmuş.” dedi. GENÇLER NASIL MUTLU OLACAK? Geçim derdi ile boğuşan vatandaşların ülkeye herhangi faydayı katamayacağını da vurgulayan Birol Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçim derdiyle boğuşan, yarınından emin olamayan insanlar bu ülkeye nasıl katma değer sağlayacak, nasıl faydalı olacak? Akademisyen veya sanatçı nasıl üretecek? Gençler nasıl mutlu olacak? Türkiye ekonomik bir darboğazın içerisinde yer alıyor. Sayın Cumhurbaşkanı istediği kadar buzdolabı, televizyon satışlarını 2002 ile karşılaştırsın, Türkiye bugün o dönemi aratmayacak bir ekonomik krizin içerisinde. İstediği kadar kendini bu gerçeklerden saklasın halk geçinemiyor. Türkiye, kendisine dar gelen sistemden kurtulmadıkça, bu sistem kökünden değişmedikçe hiçbir reform ve teşvik paketi bu derde çare olamayacaktır.” ÇİFTÇİLERİMİZ EKİM YAPABİLECEK Mİ BİLEMİYORUZ Divan toplantısında konuşma yapan Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam ise Konya’nın tarımsal olarak içinde bulunduğu noktaya ışık tutarak, “Şehrimiz tahıl ambarı diye anılır. Çiftçimiz karşılaştığı zorluklara rağmen, şehrimiz hâlâ bu unvanı korumaya devam etmektedir. Bugüne kadar korudu, ancak bundan sonra koruyabilecek mi bilemiyoruz. Gelecek yıl için çiftçilerimiz ekim yapabilecek durumdalar mı, bunu da bilemiyoruz. Ancak onların anlattıklarından, kendilerinin ortaya koydukları durumlar içler acısı. Girdi maliyetlerinin neredeyse 3 kat artması ancak mahsul fiyatının buna bağlı olarak artmaması, çiftçimizin ayakta kalabilmesini hayli zorlaştırmış durumda. Diğer taraftan tarımsal sulamada ortaya konmayan planlama, artı bu yıl yaşanan kuraklık, yanlış destekler, herkes gibi çiftçimizin de tüketici olarak geçim sıkıntısı çekmesi, borçlu durumda olması ve her yıl borcunun daha da artması bizleri de, çiftçimizi de endişelendiriyor’’ ifadelerini kullandı. Gelen zamların çiftçinin belini büktüğünü de söyleyen Saydam, ‘’Şehrimizde; enerji alanında birçok yatırım yapılmışken, yüzlerce rüzgârgülü üzerinden elektrik üretilirken, Karapınar’da büyük bir alanda güneş enerjisi üzerinden elektrik üretilirken, elektriğe gelen zamlar özellikle çiftçimizin belini bükmektedir. Bunun yanında gübre, tohum, ilaç, mazot fiyatlarındaki artışlar da çiftçimizi ürün ekemez hale getirmiştir. Bütün bunların üstüne bu yıl ortaya çıkan kuraklık, yer altı sularının çekilmesi de işin tuzu biberi olmuştur. Tarım Bakanlığının herhangi bir ekim politikasının olmaması da ayrıca, ovaya başka bir darbe vurmaktadır. Şehrin iktidara mensup milletvekilleri de, tarım bakanlığı da çıkıp konuyla ilgili çiftçilerimize sadece tavsiyelerde bulunmaktadırlar.” şeklinde konuştu. CEZAEVİNDEN VAZGEÇİP OVAYA SU GETİRİN Konuşmasını Konya’daki problemlere değinerek sürdüren Hüseyin Saydam, şunları kaydetti: “Millet bahçeleriniz, seyir teraslarınız, eğlence yerlerinizin acelesi yok. Suçun önüne geçerek, ahlak ve maneviyatı önceleyerek, insanlarımıza iş alanları oluşturarak, 540 milyon harcayarak yapacağınız cezaevinden vazgeçebilir, bunun yerine o parayla suyu ovaya getirebilirsiniz. Bugün şehrimizin dile getirilecek çok problemi var ama bugün öncelikli ve elzem olanlarını dile getireceğiz. Şehrimizin bir başka öncelikli problemi ise trafik problemi. Yine yapımına başlanan, ¼'lik bir kısmı tamamlanan bir çevre yolu projesi var.  Proje toplamda 122 km. olarak 2004 yılında kararı alınıyor. 3 etap olarak planlanıyor. 1. Etap olarak belirlenen 22 km’lik kısmın ihalesi ancak 2014 yılında, yani karar alındıktan ancak 10 sene sonra yapılabiliyor. Ve o 22 km'lik kısım ancak 6 yılda bitirilebiliyor. Bittiği söyleniyor. Çalışmaya başlasın ne gibi ariza verecek bitip bitmediği o zaman belli olacak. 2. Etap 49 km. Bunun ihalesi de 2017 yılında yapılmış. Şu anda da çalışmalar kaplumbağa hızında devam ediyor. 2021 yılında burası için ayrılan rakam 12 milyon 328 bin TL’dir. Hedef 2023’e yetişmesi mümkün görünmüyor. Eğer “durmak yok, yola devam” denilirse 2071 hedeflerine yetiştirilebilir. 3. Etabı zaten konuşmaya gerek yok. En zorlu ve en uzun kısmı da burası zaten. Bunun için de hedefi 2123 hedefi belirlenebilir. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin 200. Yılında Konya’nın da yeni bir Çevre Yolu olabilir. Her problemimize bu gözle bakıyorlar. Aklın yolu birdir. Öncelikli işlerimiz varken bakıyorsunuz, gereksiz şeylere para harcanmaktadır. Sonrasında para, ödenek kalmayınca da yapacağız, edeceğiz, sabredin az kaldı, halinize şükredin gibi cümleler kurulmaktadır.”
Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı Ağustos ayı İl Divan Toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya katılan Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, ‘’Halkımız bir kişinin aldığı kararlardan dolayı bir gecede fakirleşiyor.’’ dedi

Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı Ağustos ayı İl Divan Toplantısını, İl Teşkilatında gerçekleştirdi. Divan toplantısına Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, GİK Üyesi Av. Hasan Hüseyin Uyar ve İl Müfettişi Ali Mücevher de katılım sağladı. Saadet Partisi İl ve ilçe yönetimleri ile birlikte çok sayıda üyenin katıldığı divan toplantısı konuşmaların ardından rapor sunumları ile devam etti. Divan toplantısında söz alan Birol Aydın, “Ülkemizin sorunları maalesef yaygınlaşıyor ve derinleşiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi geldiğinde Türkiye dünyanın en büyük ekonomileri arasında girecek, adeta uçacaktı. Türkiye prangalarından kurtulacak, vesayet dönemi sona erecek ve artık şahlanma dönemi başlayacaktı. Fakat bu sistem geldiği günden bugüne ülkemizin ekonomisine ağır bir darbe vurdu. Vatandaşlarımız bu sistemin getirdiği yoksulluğu her geçen gün daha da derinden hissediyorlar. Türkiye’yi yeni bir çağa hazırlayacağı söylenen sistem her alanda Türkiye’yi geriye götürdü. Bugün yaşanan ekonomik krizin en önemli nedenlerinin başında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelmektedir. Bu sistem Türkiye’yi kaldıramıyor, bu sistem Türkiye’ye zarar veriyor.” ifadelerini kullandı.

HALK BİR GECEDE FAKİRLEŞİYOR

Ülkenin ekonomik olarak içinde bulunduğu duruma da dikkat çeken Parti Sözcüsü Aydın, “Merkez Bankası'nın verilerine göre, 1 Ocak 2018 tarihinde 3.78 seviyesinde bulunan dolar kuru, 30 Haziran 2021 tarihi itibarıyla 8.73 seviyesine yükselerek rekor bir yükseliş göstermiştir ayrıca son 10 yılda %450'den fazla yükselmiştir. Aynı dönemde Avrupa para birimi Euro ise, 4.54 seviyesinden 10.39 lira seviyesine yükseldi. Halkımız bir kişinin aldığı kararlardan dolayı bir gecede fakirleşiyor, bir gecede kazandıklarını kaybediyor. Bugün Türkiye sahip olduğu enflasyon ve faiz oranlarıyla gerçekten de parmakla gösterilen ülkeler arasında. Yüksek Faiz sıralamasında da benzer bir durumla karşı karşıyayız. Faiz oranlarında Türkiye şu an da %19’luk faiz oranıyla Kongo, İran ve Haiti’nin ardından 7. Sırada. Türkiye’den daha yüksek faiz oranlarına sahip ülkeler Venezuela, Liberya, Surinam ve Zimbabve gibi ülkeler. OECD ülkeleri arasında en yüksek faiz oranına sahip ülke Türkiye. Kürsülerde televizyonlarda konuşurken Avrupa’nın bizi kıskandığını, Avrupa’nın çatlayacağını söyleyenlerin Türkiye’yi hangi noktaya getirdiği ortada’’ şeklinde konuştu. Son zamanlarda gelen zamların da altını çizen Aydın, ‘’Sadece 1 yılda Elektrik %32 Doğalgaz %34 arttı. 2 yılda Ayçiçek yağı %75, yumurta %60, süt %41, tavuk %44, pirinç %40 oranında zamlandı. Bugün pazara giden anne babalar soflarına meyve sebze ya da et alabilmek almak için önce ceplerine sonra çocuklarının gözlerine bakıyorlar. İktidar ise gözünü vatandaştan çevirmiş, gerçeklik duygusundan sıyrılmış adeta kendi gezegenini oluşturmuş.” dedi.

GENÇLER NASIL MUTLU OLACAK?

Geçim derdi ile boğuşan vatandaşların ülkeye herhangi faydayı katamayacağını da vurgulayan Birol Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçim derdiyle boğuşan, yarınından emin olamayan insanlar bu ülkeye nasıl katma değer sağlayacak, nasıl faydalı olacak? Akademisyen veya sanatçı nasıl üretecek? Gençler nasıl mutlu olacak? Türkiye ekonomik bir darboğazın içerisinde yer alıyor. Sayın Cumhurbaşkanı istediği kadar buzdolabı, televizyon satışlarını 2002 ile karşılaştırsın, Türkiye bugün o dönemi aratmayacak bir ekonomik krizin içerisinde. İstediği kadar kendini bu gerçeklerden saklasın halk geçinemiyor. Türkiye, kendisine dar gelen sistemden kurtulmadıkça, bu sistem kökünden değişmedikçe hiçbir reform ve teşvik paketi bu derde çare olamayacaktır.”

ÇİFTÇİLERİMİZ EKİM YAPABİLECEK Mİ BİLEMİYORUZ

Divan toplantısında konuşma yapan Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam ise Konya’nın tarımsal olarak içinde bulunduğu noktaya ışık tutarak, “Şehrimiz tahıl ambarı diye anılır. Çiftçimiz karşılaştığı zorluklara rağmen, şehrimiz hâlâ bu unvanı korumaya devam etmektedir. Bugüne kadar korudu, ancak bundan sonra koruyabilecek mi bilemiyoruz. Gelecek yıl için çiftçilerimiz ekim yapabilecek durumdalar mı, bunu da bilemiyoruz. Ancak onların anlattıklarından, kendilerinin ortaya koydukları durumlar içler acısı. Girdi maliyetlerinin neredeyse 3 kat artması ancak mahsul fiyatının buna bağlı olarak artmaması, çiftçimizin ayakta kalabilmesini hayli zorlaştırmış durumda. Diğer taraftan tarımsal sulamada ortaya konmayan planlama, artı bu yıl yaşanan kuraklık, yanlış destekler, herkes gibi çiftçimizin de tüketici olarak geçim sıkıntısı çekmesi, borçlu durumda olması ve her yıl borcunun daha da artması bizleri de, çiftçimizi de endişelendiriyor’’ ifadelerini kullandı. Gelen zamların çiftçinin belini büktüğünü de söyleyen Saydam, ‘’Şehrimizde; enerji alanında birçok yatırım yapılmışken, yüzlerce rüzgârgülü üzerinden elektrik üretilirken, Karapınar’da büyük bir alanda güneş enerjisi üzerinden elektrik üretilirken, elektriğe gelen zamlar özellikle çiftçimizin belini bükmektedir. Bunun yanında gübre, tohum, ilaç, mazot fiyatlarındaki artışlar da çiftçimizi ürün ekemez hale getirmiştir. Bütün bunların üstüne bu yıl ortaya çıkan kuraklık, yer altı sularının çekilmesi de işin tuzu biberi olmuştur. Tarım Bakanlığının herhangi bir ekim politikasının olmaması da ayrıca, ovaya başka bir darbe vurmaktadır. Şehrin iktidara mensup milletvekilleri de, tarım bakanlığı da çıkıp konuyla ilgili çiftçilerimize sadece tavsiyelerde bulunmaktadırlar.” şeklinde konuştu.

CEZAEVİNDEN VAZGEÇİP OVAYA SU GETİRİN

Konuşmasını Konya’daki problemlere değinerek sürdüren Hüseyin Saydam, şunları kaydetti: “Millet bahçeleriniz, seyir teraslarınız, eğlence yerlerinizin acelesi yok. Suçun önüne geçerek, ahlak ve maneviyatı önceleyerek, insanlarımıza iş alanları oluşturarak, 540 milyon harcayarak yapacağınız cezaevinden vazgeçebilir, bunun yerine o parayla suyu ovaya getirebilirsiniz. Bugün şehrimizin dile getirilecek çok problemi var ama bugün öncelikli ve elzem olanlarını dile getireceğiz. Şehrimizin bir başka öncelikli problemi ise trafik problemi. Yine yapımına başlanan, ¼'lik bir kısmı tamamlanan bir çevre yolu projesi var.  Proje toplamda 122 km. olarak 2004 yılında kararı alınıyor. 3 etap olarak planlanıyor. 1. Etap olarak belirlenen 22 km’lik kısmın ihalesi ancak 2014 yılında, yani karar alındıktan ancak 10 sene sonra yapılabiliyor. Ve o 22 km'lik kısım ancak 6 yılda bitirilebiliyor. Bittiği söyleniyor. Çalışmaya başlasın ne gibi ariza verecek bitip bitmediği o zaman belli olacak. 2. Etap 49 km. Bunun ihalesi de 2017 yılında yapılmış. Şu anda da çalışmalar kaplumbağa hızında devam ediyor. 2021 yılında burası için ayrılan rakam 12 milyon 328 bin TL’dir. Hedef 2023’e yetişmesi mümkün görünmüyor. Eğer “durmak yok, yola devam” denilirse 2071 hedeflerine yetiştirilebilir. 3. Etabı zaten konuşmaya gerek yok. En zorlu ve en uzun kısmı da burası zaten. Bunun için de hedefi 2123 hedefi belirlenebilir. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin 200. Yılında Konya’nın da yeni bir Çevre Yolu olabilir. Her problemimize bu gözle bakıyorlar. Aklın yolu birdir. Öncelikli işlerimiz varken bakıyorsunuz, gereksiz şeylere para harcanmaktadır. Sonrasında para, ödenek kalmayınca da yapacağız, edeceğiz, sabredin az kaldı, halinize şükredin gibi cümleler kurulmaktadır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (