( (

İYİ Partili Yokuş: Sulak Alanlarımız Yok Olmasın

Gündem (İletişim Başkanlığı) - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı | 02.02.2021 - 16:13, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

İYİ Partili Yokuş: Sulak Alanlarımız Yok Olmasın

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada sulak alanların önemine dikkat çekti.
İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu.   Her geçen yıl dünyada ve ülkemizde küresel ısınma nedeniyle yağışların azaldığını belirten Fahrettin Yokuş, “Önümüzdeki yüz yılın “su yılı” olacağı bilim insanlarınca ifade edilmektedir. Daha ötesi milletler arasında “su savaşlarının” dahi çıkabileceği öngörülmektedir. Ülkemiz dünya ortalamasının altında yıllık yağış almaktadır. Bunun ötesinde elimizdeki tatlı su kaynaklarını hoyratça israf ediyoruz ve kirletiyoruz. Tarımda birçok bölgemizde “vahşi sulama” yapılmaktadır. Her geçen yıl kuruyan göllerimizin sayısı artmaktadır ve yer altı sularımız kirlenmektedir” dedi.   “SU KRİZİ YAŞAYACAK ÜLKELER ARASINDAYIZ”   Yapılan araştırmalarda Türkiye’nin su krizi yaşayacak ülkeler arasında yer aldığını ifade eden Yokuş, “Su krizi yaşayacak ülkeler için yapılan sınıflandırma sonucu ortaya çıkan tabloda; İran, Türkmenistan, İsrail ve Arap Ülkelerinin de aralarında bulunduğu 17 ülke son derece riskli bölgeler olarak tespit edilmiştir. Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nün yaptığı bu çalışmada Türkiye bu ülkelerden sonra gelen 2. Sınıf Riskli ülkeler arasında 32. Sırada yer alıyor. Toplamda 164 ülkenin su risk haritası tespit edilen çalışmaya göre beş sınıfa ayrılan ülkeler arasında orta-yüksek, yüksek ve çok riskli ilk üç gruptaki ülkeler için bir dizi önlem alınması gerektiği de vurgulanmış” dedi.   “SU STRESİ DENİLEN DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ”   Türkiye’de su sorunu için atılacak her adımın hayati önem taşıdığını vurgulayan Yokuş, şunları söyledi: “Ülkemiz maalesef başta da belirttiğimiz üzere riskli ülkeler arasındadır. Acilen önlem almamız gereken su sorunu için atacağımız her adım gelecekte daha rahat yaşamamızı sağlayacaktır. Su ile alakalı akademik çalışmalar, uzmanların yorumları her ne kadar insanlığı endişeye düşürse de; yüksek riskli ülkeler başta olmak üzere tüm ülkeler tedbirler alarak su kaynaklarını doğru ve etkin kullanımıyla geleceklerini güvence altına alabilirler. Literatürde “su stresi” diye tanımlanan durumla karşı karşıyayız. Bu nedenledir ki, vakit kaybetmeden ülkemizin su kaynaklarının doğru kullanımı israfın önlenmesini, tatlı su kaynaklarını depolama projelerini hayata geçirmelidir. Milli bütçemizden su kaynakları için ayrılacak miktar ciddi oranda artırmalıyız”   “YAĞIŞLAR HER GEÇEN YIL AZALIYOR”   Bir damla suyun bile denize dökülmemesi uyarısında bulunan Yokuş, son olarak şunları dile getirdi:  “Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de yağışlar her geçen yıl azalıyor. Bu nedenle artık bir damla suyumuzu denize dökmemeliyiz. Ülke olarak “yağmur hasadına” gitmeliyiz. Eskiden Anadolu’da yaygın olan “sarnıçları” geri getirmeliyiz. Öncelikle iklim değişikliğinin Türkiye’nin hangi bölgelerini nasıl etkileyeceğini, toprak, su nemi ve yağmur miktarına göre şimdiden doğru bir analizle arazi planlaması yapmamız gerekmektedir. Bu arazi planlamalarına göre şehirlerimizi ve binalarımızı kurmalıyız”            
İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada sulak alanların önemine dikkat çekti.

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu.

 

Her geçen yıl dünyada ve ülkemizde küresel ısınma nedeniyle yağışların azaldığını belirten Fahrettin Yokuş, “Önümüzdeki yüz yılın “su yılı” olacağı bilim insanlarınca ifade edilmektedir. Daha ötesi milletler arasında “su savaşlarının” dahi çıkabileceği öngörülmektedir. Ülkemiz dünya ortalamasının altında yıllık yağış almaktadır. Bunun ötesinde elimizdeki tatlı su kaynaklarını hoyratça israf ediyoruz ve kirletiyoruz. Tarımda birçok bölgemizde “vahşi sulama” yapılmaktadır. Her geçen yıl kuruyan göllerimizin sayısı artmaktadır ve yer altı sularımız kirlenmektedir” dedi.

 

“SU KRİZİ YAŞAYACAK ÜLKELER ARASINDAYIZ”

 

Yapılan araştırmalarda Türkiye’nin su krizi yaşayacak ülkeler arasında yer aldığını ifade eden Yokuş, “Su krizi yaşayacak ülkeler için yapılan sınıflandırma sonucu ortaya çıkan tabloda; İran, Türkmenistan, İsrail ve Arap Ülkelerinin de aralarında bulunduğu 17 ülke son derece riskli bölgeler olarak tespit edilmiştir. Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nün yaptığı bu çalışmada Türkiye bu ülkelerden sonra gelen 2. Sınıf Riskli ülkeler arasında 32. Sırada yer alıyor. Toplamda 164 ülkenin su risk haritası tespit edilen çalışmaya göre beş sınıfa ayrılan ülkeler arasında orta-yüksek, yüksek ve çok riskli ilk üç gruptaki ülkeler için bir dizi önlem alınması gerektiği de vurgulanmış” dedi.

 

“SU STRESİ DENİLEN DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

 

Türkiye’de su sorunu için atılacak her adımın hayati önem taşıdığını vurgulayan Yokuş, şunları söyledi:

“Ülkemiz maalesef başta da belirttiğimiz üzere riskli ülkeler arasındadır. Acilen önlem almamız gereken su sorunu için atacağımız her adım gelecekte daha rahat yaşamamızı sağlayacaktır. Su ile alakalı akademik çalışmalar, uzmanların yorumları her ne kadar insanlığı endişeye düşürse de; yüksek riskli ülkeler başta olmak üzere tüm ülkeler tedbirler alarak su kaynaklarını doğru ve etkin kullanımıyla geleceklerini güvence altına alabilirler. Literatürde “su stresi” diye tanımlanan durumla karşı karşıyayız. Bu nedenledir ki, vakit kaybetmeden ülkemizin su kaynaklarının doğru kullanımı israfın önlenmesini, tatlı su kaynaklarını depolama projelerini hayata geçirmelidir. Milli bütçemizden su kaynakları için ayrılacak miktar ciddi oranda artırmalıyız”

 

“YAĞIŞLAR HER GEÇEN YIL AZALIYOR”

 

Bir damla suyun bile denize dökülmemesi uyarısında bulunan Yokuş, son olarak şunları dile getirdi:

 “Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de yağışlar her geçen yıl azalıyor. Bu nedenle artık bir damla suyumuzu denize dökmemeliyiz. Ülke olarak “yağmur hasadına” gitmeliyiz. Eskiden Anadolu’da yaygın olan “sarnıçları” geri getirmeliyiz. Öncelikle iklim değişikliğinin Türkiye’nin hangi bölgelerini nasıl etkileyeceğini, toprak, su nemi ve yağmur miktarına göre şimdiden doğru bir analizle arazi planlaması yapmamız gerekmektedir. Bu arazi planlamalarına göre şehirlerimizi ve binalarımızı kurmalıyız”

           

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (