Ülkemizde sahte altın üretiminin yasal bir engeli bulunmamaktadır. Sahte altınlar bijuteri gibi halka açık alanlarda sahte oldukları beyan edilerek satılmaktadır. Ancak bu durumu kötüye kullanarak dolandırıcılık yolu ile vatandaşların paralarını alan kişiler için cezai müeyyidenin sahte para dolaşımı suçuna oranla düşük olması kanunsuzca hareket edebilmenin önünü açmaktadır. Sahte altınlar kanun nezdinde sahte para ile eşit muamele görmemektedir.” dedi.

KALPAZANLIK SAYILMALI

Kara meclise sunmuş oldukları Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinde; “5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 197’inci maddesine göre, ülkemizde tedavülde bulunan parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişinin, iki yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılmaktadır. Oysa sahte altının dolandırıcılık yolu ile satışına ilişkin uygulanan hükümler TCK’nın 157 ve 159. Maddelerinde yer alan hileli davranış hükmünde kabul edilip bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası hakim takdiri ile uygulanmaktadır. Piyasada ve internet siteleri üzerinden doğru beyan vermeden darphane sikkelerini taklit ederek, altın olmayan ya da düşük ayarlı altın benzerlerinin kolaylıkla satışı yapılabilmektedir. Bu tür altın kalpazanlığı yapanlar, imitasyon altın ve düşük ayar altın satanların bilinen internet sitelerine kolay bir biçimde üye olarak satış yapabilmeleri de işin çözümünü zorlaştırmaktadır.

Tüketicilerde bilmeyerek veya bedelinin çok altında bir fiyatla internetten ya da imitasyon olarak satın aldıkları bu altınları düğünlerde hediye olarak kullanmakta, hatta çoğu kişi altınların sahte olduğunu ancak bozdurmak için kuyumcuya gittiğinde fark etmektedir. Hem altınları bilmeden satın alan kişileri hem de iyi niyetli kuyumcu esnafını zor durumda bırakan bu konuya çözüm geliştirmek amacıyla gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır.

Günümüzde para kalpazanlığını yapanlara uygulanan hapis ve para cezaları altın sahtekarlığı ve taklitçiliğini yaparak insanları dolandıran, esnafı müşterilerle karşı karşıya getiren kötü niyetli kişilere de uygulanması gerekmektedir.”dedi