( (

Saadet Partisi Lideri Arıkan'dan İsrail Zulmüne Sert Tepki: "Bu Eller Kanlı Ellerdir!"

Gündem (Haber Merkezi) - | 11.06.2025 - 10:35, Güncelleme: 11.06.2025 - 10:35
 

Saadet Partisi Lideri Arıkan'dan İsrail Zulmüne Sert Tepki: "Bu Eller Kanlı Ellerdir!"

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, başta Gazze olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaşanan zulümlere değinerek, Kurban Bayramı'nın tüm mazlum coğrafyalara barış ve huzur getirmesi temennisinde bulundu. Arıkan, konuşmasında İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını ve ABD'nin BMGK'daki vetolarını sert bir dille eleştirdi, iktidarı "Tweet Yarışı" yerine somut adımlar atmaya çağırdı.
"Gazze Şeridi'nde Yaşananlar Utanç Vesikası" Konuşmasına "Size birkaç fotoğraf göstermek istiyorum" diyerek başlayan Arıkan, Gazze'deki insanlık dramına dikkat çekti. "Uzun zamandır bu kürsülerden; rakamlar verdik, raporlar okuduk, çağrılar yaptık… Bugün birkaç ânı, birkaç yüzü, birkaç gerçeği sizinle fotoğraf olarak paylaşacağım. Bazen bir kare, bin kelimeden daha güçlüdür" ifadelerini kullandı. ABD'nin BM'deki Vetosu: "Bu Eller Kanlı Ellerdir!" Arıkan, 4 Haziran 2025 tarihli, ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde İsrail ile Hamas arasında "derhal, koşulsuz ve kalıcı" bir ateşkes çağrısı yapan karar tasarısını veto etmesini sert bir dille eleştirdi. "1 Amerika yüzünden Gazze'ye ulaşılamadı, zulmü durduramadı!" diyen Arıkan, kurulan sistemin adaletsiz, yozlaşmış ve dünyaya barış getiremeyecek durumda olduğunu vurguladı. ABD'nin Gazze'deki soykırımın başladığı ilk günden itibaren bu insanlık suçuna ortak olduğunu belirten Arıkan, "Bu eller kanlı ellerdir! Bu zulmün fotoğrafıdır!" ifadelerini kullandı. Bu kanlı elleri Nagazaki'den, Hiroşima'dan, Vietnam'dan, Afganistan'dan, Yemen'den, Irak'tan, Arakan'dan ve emperyalist haritalardan tanıdıklarını dile getirdi. Milli Görüş olarak 56 yıldır bu kanlı ellerle uzlaşmadıklarını ve mücadelelerinden asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Arıkan, tüm bölge ülkelerini ve barıştan taraf olan tüm dünya devletlerini bu "gözü dönmüş emperyalist vahşi çetelere" karşı durmaya çağırdı. Madleen Gemisi: "İnsanlığın, Vicdanın ve Umudun Gemisi" Madleen Gemisi'nin Gazze'ye yardım götürmesini "umudun fotoğrafı" olarak niteleyen Arıkan, geminin sadece insan olmanın, insanı merkeze koymanın fotoğrafı olduğunu söyledi. İsrail'in insanlığa, vicdana ve merhamete dair hiçbir şeye tahammül edemediğini belirten Arıkan, İsrail'in bu küstahlığının sebebini bölge ülkelerinin sessizliği ve tepkisizliği olarak gösterdi. İslam ülkelerinin Filistin davasından vazgeçip geçmediğini sorgulayan Arıkan, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülkenin, Madleen gemisinde ayağa kalkan 12 vicdanın ortaya koyduğu iradeyi anlayamadığını ve gösterdiği cesareti gösteremediğini ifade etti. Madleen Gemisi'ni yalnız bırakmama çağrısını yineleyen Arıkan, "Madleen esir edildiyse, dünya yüzlerce yeni gemi göndermeli" dedi. Saadet Partisi olarak, Gazze'deki zulme karşı duran tüm ülkelerin katılımıyla, her ülkeden birer geminin yer alacağı yeni bir uluslararası insani yardım filosu oluşturulması çağrısında bulunan Arıkan, bu filonun Türkiye'den yola çıkacak ilk gemisine Saadet Partisi olarak öncülük etmeye hazır olduklarını açıkladı. İktidara "Tweet Yarışı" Eleştirisi ve Vela Gemisi 9 Haziran'da Madleen gemisi alıkonulduktan sonra iktidarın sadece "kınama" açıklaması yapmasını eleştiren Arıkan, Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasının ardından sosyal medyada "Kınama Furyası" ya da "Tweet Yarışı" yaşandığını belirtti. Ardından "Vela" adlı geminin, İsrail Askeri Sanayisine (IMI) çelik teslimatı yapmak üzere Hayfa Limanı'na gittiğini ve Madleen'in alıkonulduğu günün akşamında Mersin Limanı'na demirlediğini açıkladı. Birleşmiş Milletler Filistin Raportörü Francesca Albanese'nin "Bu gemiyi durdurun, bu suça ortak olmayın" çağrısını hatırlatan Arıkan, iktidara "Tweet yarışına girmeyin, kınamayın! Madem iktidarsınız somut adım atın!" çağrısında bulundu. TBMM'deki Reddedilen Öneriler ve Çağrılar Arıkan, Saadet Partisi olarak TBMM'de Gazze'ye "İnsani Yardım Koridoru" açılması, İsrail'e giden akaryakıt vanalarının kapatılması, ticaretin kesilmesi, Gazze için "Askerî Barış Gücü" kurulması ve İsrail saflarında savaşan Türk vatandaşı Siyonistlerin vatandaşlıktan çıkarılması gibi birçok öneride bulunduklarını ancak hepsinin iktidar tarafından reddedildiğini dile getirdi. Bu redlerden sonra Madleen Gemisi'nin işgali için kınama yarışına girilmesinin anlaşılır olmadığını vurgulayan Arıkan, iktidara "Tweet atmayı kesin ve Gazze'ye sahip çıkacak icraatlar yapın! Gazze Barış Gücü için harekete geçin! Yeni bir uluslararası insani yardım filosu için öncülük edin! Siz kınama makamı değil, icraat makamısınız!" çağrısında bulundu. D-8 Zirvesi ve "Özgür Gazze Mitingi" Çağrısı D-8'in potansiyelini çok önemli bulduklarını belirten Arıkan, bu hafta sonu D-8 ülkeleri temsilcileri ve büyükelçileri ile Gazze ve tüm mazlum coğrafyaların gündeme alınacağı bir toplantı gerçekleştireceklerini söyledi. Konuşmasının sonunda, Aziz millete önemli bir çağrıda bulunan Arıkan, iktidara tepki göstermek, Gazze'nin sesini duyurmak, vanaları kapatmak, Madleen'in hakkını savunmak ve Velaları durdurmak için 16 Haziran Pazar günü saat 17:00'de Üsküdar Meydanı'nda "Özgür Gazze Mitingi" yapacaklarını duyurdu. İnfaz Yasası ve Adalet Sistemi Eleştirisi Arıkan, konuşmasında infaz yasasına da değinerek, Cumhur İttifakı ortaklarının Kurban Bayramı öncesi infaz düzenlemesini apar topar Meclis'ten geçirmesini eleştirdi. "Amaçlanan barış ve adalet değildi" diyen Arıkan, cezalandırmada keyfiliğin, tahliyede kayırmanın ön plana çıktığını belirtti. Adil yargılansa beraat edecek tutukluları içeride tutup, suç makinelerini tahliye etmenin vicdanlarda hiçbir karşılığı olmadığını dile getirdi. Yargı paketleri ve infaz düzenlemeleri ne kadar yapılırsa yapılsın, adaletin tesis edilmesinin mümkün olmadığını savundu. Ümit Özdağ'ın Duruşması ve Düşünce Özgürlüğü Vurgusu Arıkan, Ümit Özdağ'ın duruşmasının devam ettiği saatlerde yaptığı konuşmada, siyasi görüş farklılıklarına rağmen her bireyin, özellikle de bir siyasi parti liderinin düşünce ve ifade hürriyetini "amasız-fakatsız" savunmak zorunda olduklarını vurguladı. Muhalefetin demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu belirten Arıkan, farklı siyasi fikirlerin ülke için bir tehdit değil, bir zenginlik olduğunu ifade etti. Mehmet Şimşek'in Ekonomi Karnesi: "Kırıklarla Dolu" Ülkenin en önemli gündem maddelerinden birinin ekonomi olduğunu belirten Arıkan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in iki yıl önceki göreve getirilişini ve sonrasındaki ekonomi politikalarını eleştirdi. "Pehlivanın iyisi mindere çıkışından belli olur" sözüyle Şimşek'in mindere çıktığı günden beri beklentilerin kabusa, umutların hayal kırıklığına dönüştüğünü söyledi. Enflasyonun düşmediğini, piyasaların düzelmediğini ve vatandaşın yüzünün gülmediğini belirten Arıkan, "Yüzü gülen sadece Londra tefecileri, New York borsacıları oldu" dedi. Vatandaşın son iki yılda çekmediği dert, sıkmadığı kemer kalmadığını ifade eden Arıkan, tasarruf ve vergi politikalarını eleştirdi. Bayramda kesilen trafik cezaları üzerinden örnek veren Arıkan, 2025 yılı için öngörülen 55 milyar liralık ceza gelirinin ilk 4 ayda 53.5 milyara ulaştığını belirterek, iktidarın enflasyon hedefini tutturamazken trafik cezası hedefini 4 ayda tutturduğunu söyledi. Mehmet Şimşek'in ekonomi karnesinin kırıklarla dolu olduğunu ifade eden Arıkan, doların 22 liradan 40 liraya, avronun 23 liradan 45 liraya çıktığını, faizin 8.5'tan 48.5'e yükseldiğini ancak enflasyondaki düşüşün sadece 4 puan olduğunu belirtti. Şimşek'i "Türkiye'nin Elon Musk'ı" benzetmesiyle eleştiren Arıkan, Şimşek'in Londra, New York, Brüksel'i dolaşmayı bırakıp Anadolu'ya bakması gerektiğini, çiftçilerle, üreticilerle, emekçilerle buluşması gerektiğini ifade etti. Buğday Fiyatları ve Tarım Politikaları Eleştirisi İktidarın geçtiğimiz günlerde açıkladığı arpa ve buğday alım fiyatlarını eleştiren Arıkan, buğdayın kilo başına 16 TL 20 kuruş, arpanın ise 13 TL 520 kuruş olarak belirlendiğini hatırlattı. Bir litre mazotun 43 TL, bir kilo gübrenin 23 TL olduğunu ve yıllık enflasyonun %74 olduğunu belirten Arıkan, köylünün ve çiftçinin giderleri sürekli artarken gelirlerinin sürekli düştüğünü söyledi. İktidarı ceza yazmakta, vergi icat etmekte, lüks ve şatafatta, ballı ihalelerde var olmakla suçlayan Arıkan, üreticiye gelince ise yok olduklarını dile getirdi. Çiftçinin bu iktidardan alacağı olduğunu ve 2006'da çıkarılan kanuna uyularak Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın en az %1'inin çiftçilere destek olarak verilmesi gerektiğini vurguladı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, başta Gazze olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaşanan zulümlere değinerek, Kurban Bayramı'nın tüm mazlum coğrafyalara barış ve huzur getirmesi temennisinde bulundu. Arıkan, konuşmasında İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını ve ABD'nin BMGK'daki vetolarını sert bir dille eleştirdi, iktidarı "Tweet Yarışı" yerine somut adımlar atmaya çağırdı.

"Gazze Şeridi'nde Yaşananlar Utanç Vesikası"

Konuşmasına "Size birkaç fotoğraf göstermek istiyorum" diyerek başlayan Arıkan, Gazze'deki insanlık dramına dikkat çekti. "Uzun zamandır bu kürsülerden; rakamlar verdik, raporlar okuduk, çağrılar yaptık… Bugün birkaç ânı, birkaç yüzü, birkaç gerçeği sizinle fotoğraf olarak paylaşacağım. Bazen bir kare, bin kelimeden daha güçlüdür" ifadelerini kullandı.

ABD'nin BM'deki Vetosu: "Bu Eller Kanlı Ellerdir!"

Arıkan, 4 Haziran 2025 tarihli, ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde İsrail ile Hamas arasında "derhal, koşulsuz ve kalıcı" bir ateşkes çağrısı yapan karar tasarısını veto etmesini sert bir dille eleştirdi. "1 Amerika yüzünden Gazze'ye ulaşılamadı, zulmü durduramadı!" diyen Arıkan, kurulan sistemin adaletsiz, yozlaşmış ve dünyaya barış getiremeyecek durumda olduğunu vurguladı. ABD'nin Gazze'deki soykırımın başladığı ilk günden itibaren bu insanlık suçuna ortak olduğunu belirten Arıkan, "Bu eller kanlı ellerdir! Bu zulmün fotoğrafıdır!" ifadelerini kullandı. Bu kanlı elleri Nagazaki'den, Hiroşima'dan, Vietnam'dan, Afganistan'dan, Yemen'den, Irak'tan, Arakan'dan ve emperyalist haritalardan tanıdıklarını dile getirdi. Milli Görüş olarak 56 yıldır bu kanlı ellerle uzlaşmadıklarını ve mücadelelerinden asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Arıkan, tüm bölge ülkelerini ve barıştan taraf olan tüm dünya devletlerini bu "gözü dönmüş emperyalist vahşi çetelere" karşı durmaya çağırdı.

Madleen Gemisi: "İnsanlığın, Vicdanın ve Umudun Gemisi"

Madleen Gemisi'nin Gazze'ye yardım götürmesini "umudun fotoğrafı" olarak niteleyen Arıkan, geminin sadece insan olmanın, insanı merkeze koymanın fotoğrafı olduğunu söyledi. İsrail'in insanlığa, vicdana ve merhamete dair hiçbir şeye tahammül edemediğini belirten Arıkan, İsrail'in bu küstahlığının sebebini bölge ülkelerinin sessizliği ve tepkisizliği olarak gösterdi. İslam ülkelerinin Filistin davasından vazgeçip geçmediğini sorgulayan Arıkan, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülkenin, Madleen gemisinde ayağa kalkan 12 vicdanın ortaya koyduğu iradeyi anlayamadığını ve gösterdiği cesareti gösteremediğini ifade etti. Madleen Gemisi'ni yalnız bırakmama çağrısını yineleyen Arıkan, "Madleen esir edildiyse, dünya yüzlerce yeni gemi göndermeli" dedi. Saadet Partisi olarak, Gazze'deki zulme karşı duran tüm ülkelerin katılımıyla, her ülkeden birer geminin yer alacağı yeni bir uluslararası insani yardım filosu oluşturulması çağrısında bulunan Arıkan, bu filonun Türkiye'den yola çıkacak ilk gemisine Saadet Partisi olarak öncülük etmeye hazır olduklarını açıkladı.

İktidara "Tweet Yarışı" Eleştirisi ve Vela Gemisi

9 Haziran'da Madleen gemisi alıkonulduktan sonra iktidarın sadece "kınama" açıklaması yapmasını eleştiren Arıkan, Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasının ardından sosyal medyada "Kınama Furyası" ya da "Tweet Yarışı" yaşandığını belirtti. Ardından "Vela" adlı geminin, İsrail Askeri Sanayisine (IMI) çelik teslimatı yapmak üzere Hayfa Limanı'na gittiğini ve Madleen'in alıkonulduğu günün akşamında Mersin Limanı'na demirlediğini açıkladı. Birleşmiş Milletler Filistin Raportörü Francesca Albanese'nin "Bu gemiyi durdurun, bu suça ortak olmayın" çağrısını hatırlatan Arıkan, iktidara "Tweet yarışına girmeyin, kınamayın! Madem iktidarsınız somut adım atın!" çağrısında bulundu.

TBMM'deki Reddedilen Öneriler ve Çağrılar

Arıkan, Saadet Partisi olarak TBMM'de Gazze'ye "İnsani Yardım Koridoru" açılması, İsrail'e giden akaryakıt vanalarının kapatılması, ticaretin kesilmesi, Gazze için "Askerî Barış Gücü" kurulması ve İsrail saflarında savaşan Türk vatandaşı Siyonistlerin vatandaşlıktan çıkarılması gibi birçok öneride bulunduklarını ancak hepsinin iktidar tarafından reddedildiğini dile getirdi. Bu redlerden sonra Madleen Gemisi'nin işgali için kınama yarışına girilmesinin anlaşılır olmadığını vurgulayan Arıkan, iktidara "Tweet atmayı kesin ve Gazze'ye sahip çıkacak icraatlar yapın! Gazze Barış Gücü için harekete geçin! Yeni bir uluslararası insani yardım filosu için öncülük edin! Siz kınama makamı değil, icraat makamısınız!" çağrısında bulundu.

D-8 Zirvesi ve "Özgür Gazze Mitingi" Çağrısı

D-8'in potansiyelini çok önemli bulduklarını belirten Arıkan, bu hafta sonu D-8 ülkeleri temsilcileri ve büyükelçileri ile Gazze ve tüm mazlum coğrafyaların gündeme alınacağı bir toplantı gerçekleştireceklerini söyledi. Konuşmasının sonunda, Aziz millete önemli bir çağrıda bulunan Arıkan, iktidara tepki göstermek, Gazze'nin sesini duyurmak, vanaları kapatmak, Madleen'in hakkını savunmak ve Velaları durdurmak için 16 Haziran Pazar günü saat 17:00'de Üsküdar Meydanı'nda "Özgür Gazze Mitingi" yapacaklarını duyurdu.

İnfaz Yasası ve Adalet Sistemi Eleştirisi

Arıkan, konuşmasında infaz yasasına da değinerek, Cumhur İttifakı ortaklarının Kurban Bayramı öncesi infaz düzenlemesini apar topar Meclis'ten geçirmesini eleştirdi. "Amaçlanan barış ve adalet değildi" diyen Arıkan, cezalandırmada keyfiliğin, tahliyede kayırmanın ön plana çıktığını belirtti. Adil yargılansa beraat edecek tutukluları içeride tutup, suç makinelerini tahliye etmenin vicdanlarda hiçbir karşılığı olmadığını dile getirdi. Yargı paketleri ve infaz düzenlemeleri ne kadar yapılırsa yapılsın, adaletin tesis edilmesinin mümkün olmadığını savundu.

Ümit Özdağ'ın Duruşması ve Düşünce Özgürlüğü Vurgusu

Arıkan, Ümit Özdağ'ın duruşmasının devam ettiği saatlerde yaptığı konuşmada, siyasi görüş farklılıklarına rağmen her bireyin, özellikle de bir siyasi parti liderinin düşünce ve ifade hürriyetini "amasız-fakatsız" savunmak zorunda olduklarını vurguladı. Muhalefetin demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu belirten Arıkan, farklı siyasi fikirlerin ülke için bir tehdit değil, bir zenginlik olduğunu ifade etti.

Mehmet Şimşek'in Ekonomi Karnesi: "Kırıklarla Dolu"

Ülkenin en önemli gündem maddelerinden birinin ekonomi olduğunu belirten Arıkan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in iki yıl önceki göreve getirilişini ve sonrasındaki ekonomi politikalarını eleştirdi. "Pehlivanın iyisi mindere çıkışından belli olur" sözüyle Şimşek'in mindere çıktığı günden beri beklentilerin kabusa, umutların hayal kırıklığına dönüştüğünü söyledi. Enflasyonun düşmediğini, piyasaların düzelmediğini ve vatandaşın yüzünün gülmediğini belirten Arıkan, "Yüzü gülen sadece Londra tefecileri, New York borsacıları oldu" dedi. Vatandaşın son iki yılda çekmediği dert, sıkmadığı kemer kalmadığını ifade eden Arıkan, tasarruf ve vergi politikalarını eleştirdi. Bayramda kesilen trafik cezaları üzerinden örnek veren Arıkan, 2025 yılı için öngörülen 55 milyar liralık ceza gelirinin ilk 4 ayda 53.5 milyara ulaştığını belirterek, iktidarın enflasyon hedefini tutturamazken trafik cezası hedefini 4 ayda tutturduğunu söyledi.

Mehmet Şimşek'in ekonomi karnesinin kırıklarla dolu olduğunu ifade eden Arıkan, doların 22 liradan 40 liraya, avronun 23 liradan 45 liraya çıktığını, faizin 8.5'tan 48.5'e yükseldiğini ancak enflasyondaki düşüşün sadece 4 puan olduğunu belirtti. Şimşek'i "Türkiye'nin Elon Musk'ı" benzetmesiyle eleştiren Arıkan, Şimşek'in Londra, New York, Brüksel'i dolaşmayı bırakıp Anadolu'ya bakması gerektiğini, çiftçilerle, üreticilerle, emekçilerle buluşması gerektiğini ifade etti.

Buğday Fiyatları ve Tarım Politikaları Eleştirisi

İktidarın geçtiğimiz günlerde açıkladığı arpa ve buğday alım fiyatlarını eleştiren Arıkan, buğdayın kilo başına 16 TL 20 kuruş, arpanın ise 13 TL 520 kuruş olarak belirlendiğini hatırlattı. Bir litre mazotun 43 TL, bir kilo gübrenin 23 TL olduğunu ve yıllık enflasyonun %74 olduğunu belirten Arıkan, köylünün ve çiftçinin giderleri sürekli artarken gelirlerinin sürekli düştüğünü söyledi. İktidarı ceza yazmakta, vergi icat etmekte, lüks ve şatafatta, ballı ihalelerde var olmakla suçlayan Arıkan, üreticiye gelince ise yok olduklarını dile getirdi. Çiftçinin bu iktidardan alacağı olduğunu ve 2006'da çıkarılan kanuna uyularak Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın en az %1'inin çiftçilere destek olarak verilmesi gerektiğini vurguladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (