( (

Davutoğlu'ndan Kapsamlı Çıkış: Yeni Barış Süreci Çağrısı, İktidara Sert Eleştiriler ve Çiftçilere Destek Mesajı

Gündem (Haber Merkezi) - | 14.05.2025 - 11:11, Güncelleme: 14.05.2025 - 11:11
 

Davutoğlu'ndan Kapsamlı Çıkış: Yeni Barış Süreci Çağrısı, İktidara Sert Eleştiriler ve Çiftçilere Destek Mesajı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) 14 Mayıs 2025 tarihli haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ve içinde bulunduğu bölgenin kritik bir süreçten geçtiğini belirterek, yeni bir barış düzeni kurulması için kapsamlı bir çağrıda bulundu. Konuşmasında iktidara yönelik sert eleştiriler yönelten Davutoğlu, özellikle 40 yıllık şiddet sarmalının son bulması için somut adımlar içeren 9 maddelik bir yol haritası önerdi ve çiftçilerin sorunlarına dikkat çekti.
"Tarihi Bir Dönemin İçinden Geçiyoruz" Konuşmasına, "Dünyada ve bölgemizde önümüzdeki onyılları belirleyecek süreçler yaşanmaktadır" diyerek başlayan Davutoğlu, bu süreçlerin kısa dönemli siyasi hesaplarla değil, milletin uzun dönemli huzuru ve devletin bekası açısından değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Emperyalist güçlerin tarih boyunca Anadolu, Balkan, Kafkas ve Ortadoğu halklarını bölerek kendi projelerini hayata geçirdiğini belirten Davutoğlu, "Biz" olarak tanımladığı ortak bir direniş ve kader birliğine işaret etti. "Çanakkale Savunmasından İstiklal Savaşı’na ve Cumhuriyete uzanan bu büyük direnişi yapan ‘Biz’ in içinde ata yurtlarında yaşayan Türkler, Kürtler ve zulümler karşısında atayurtlarını terk etmek zorunda kalan Balkan ve Kafkas halkları vardı" dedi. Barış Süreci İçin 9 Maddelik Yol Haritası Davutoğlu, "40 yıllık bir şiddet, adaletsizlik ve terör döneminin sona ermesi" umudunu taşıyan yeni bir sürecin başlangıcında olunduğunu ifade ederek, bu sürecin sadece Türkiye'deki Türkler ve Kürtler için değil, tüm bölge halkları için umut teşkil etmesi gerektiğini söyledi. Sürecin başarıya ulaşması için dokuz maddelik bir öneri paketi sunan Davutoğlu'nun öne çıkan bazı maddeleri şunlar oldu: Örgütün silahlarını Türk ve Iraklı yetkililerin gözetiminde kamuoyu önünde teslim etmesi ve tümüyle tasfiye edilmesi. Suça bulaşmamış örgüt mensuplarının rehabilite edilmesi, üst düzey kadroların Türkiye’ye müzahir bir ülkede denetim altında tutulması. Örgütün finansal ağının çözülmesi ve uyuşturucu trafiğiyle beslenen terör sektörünün provokasyonlarının engellenmesi. Şam yönetimi ve Suriyeli Kürtlerin demokratik temsilcileri ile üçlü bir mekanizmayla terörün Suriye ayağının dağıtılması ve Suriyeli Kürtlerin eşit vatandaşlar olarak Suriye yönetiminde yer almalarının sağlanması. Geniş kapsamlı bir demokrasi ve hukuk reformu açıklanması, düşünce özgürlüğünün genişletilmesi, tutuklu aydın, gazeteci ve siyasetçilerin serbest bırakılması. Sürecin bütün partilerin katılımıyla TBMM’de tam bir şeffaflık içinde yürütülmesi. İktidara Çağrı ve Eleştiriler Sürecin aktörlerine de değinen Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "gövdemi koyuyorum" diyerek yaptığı çağrıyı, Cumhurbaşkanı, güvenlik bürokrasisi, MİT ve DEM Parti'nin önde gelen isimlerinin gayretlerini de zikretti. Ancak sürecin asıl mimarının "şehitler" olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Davutoğlu, "kamuoyundaki kaygıları giderecek bir ulusa sesleniş yapmalı ve muhalefet partilerine bir çağrıda bulunarak başta kendisini bağlayacak sözlerle birlikte, bir yol haritası ilanını milletle paylaşmalıdır" dedi. Erdoğan'ın muhalefete sükûnet çağrısını olumlu karşıladığını belirten Davutoğlu, "Ancak doğal olan bu inisiyatifin öncelikle güç sahibi olan iktidardan gelmesidir" diye ekledi. İktidarı, "siyasi ahlaka uymayan milletvekili transferlerine kalkışmakla" eleştiren Gelecek Partisi lideri, "Kendi yaptığı çağrıyı anlamsızlaştıran böyle makyavelist adımları kim kendisine tavsiye ediyorsa kendisinin de sürecin de en büyük düşmanları onlardır. Küçük hesaplarla siyasetin itibarını sarsan siyasetçiler bindikleri dalı keserler!" ifadelerini kullandı. Çiftçilerin Feryadı ve Tarım Politikaları Konuşmasının önemli bir bölümünü 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'ne ve çiftçilerin sorunlarına ayıran Ahmet Davutoğlu, tarım politikalarını sert bir dille eleştirdi. "Bugün tarımımızın ve çiftçilerimizin durumu gerçek bir milli beka sorunu haline gelmiştir" diyen Davutoğlu, çiftçilerin girdi maliyetlerini karşılayamadığını, topraktan koptuğunu ve Anadolu topraklarının çölleştiğini belirtti. "Tarım ve sanayi çökerken faiz sektörünün karları arttıkça artıyorsa yaklaştığı söylenen 3. Dünya Savaşına tahkimatsız giriyorsunuz demektir!" uyarısında bulundu. Ayrıca, Kandıra'da verimli tarım alanlarına yapılmak istenen Çöp Depolama Tesisi projesine karşı çıkarak, "Bu katliam projesini engelleyene kadar yanınızda ve arkanızda olmaya devam edeceğiz!" dedi. "Desteğimiz Hükümete Değil Devletimizedir" Gelecek Partisi olarak süreçteki duruşlarını da netleştiren Davutoğlu, "Bizim desteğimiz hükümete değil devletimizedir. Devletimizi güçlü kılacak, milletimizin birliğini tahkim edecek her adıma destek verir; bu ulvi hedefleri istismar ederek iktidar sürdürme çabalarının karşısında yer alırız" şeklinde konuştu. Yasaklara, yolsuzluklara ve yoksulluğa yol açan uygulamalara karşı kararlı muhalefetlerini sürdüreceklerini belirtti. Davutoğlu, konuşmasını "Topraklarımız bereketle buluşana, sofralarımızı helal lokma ile dolana, sanayi çarklarımız kesintisiz üretimle dönene, her kökenden ve düşünceden vatandaşlarımız bir arada barış ve huzur içinde yaşayana kadar mücadelemiz sürecektir!" sözleriyle tamamladı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) 14 Mayıs 2025 tarihli haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ve içinde bulunduğu bölgenin kritik bir süreçten geçtiğini belirterek, yeni bir barış düzeni kurulması için kapsamlı bir çağrıda bulundu. Konuşmasında iktidara yönelik sert eleştiriler yönelten Davutoğlu, özellikle 40 yıllık şiddet sarmalının son bulması için somut adımlar içeren 9 maddelik bir yol haritası önerdi ve çiftçilerin sorunlarına dikkat çekti.

"Tarihi Bir Dönemin İçinden Geçiyoruz"

Konuşmasına, "Dünyada ve bölgemizde önümüzdeki onyılları belirleyecek süreçler yaşanmaktadır" diyerek başlayan Davutoğlu, bu süreçlerin kısa dönemli siyasi hesaplarla değil, milletin uzun dönemli huzuru ve devletin bekası açısından değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Emperyalist güçlerin tarih boyunca Anadolu, Balkan, Kafkas ve Ortadoğu halklarını bölerek kendi projelerini hayata geçirdiğini belirten Davutoğlu, "Biz" olarak tanımladığı ortak bir direniş ve kader birliğine işaret etti. "Çanakkale Savunmasından İstiklal Savaşı’na ve Cumhuriyete uzanan bu büyük direnişi yapan ‘Biz’ in içinde ata yurtlarında yaşayan Türkler, Kürtler ve zulümler karşısında atayurtlarını terk etmek zorunda kalan Balkan ve Kafkas halkları vardı" dedi.

Barış Süreci İçin 9 Maddelik Yol Haritası

Davutoğlu, "40 yıllık bir şiddet, adaletsizlik ve terör döneminin sona ermesi" umudunu taşıyan yeni bir sürecin başlangıcında olunduğunu ifade ederek, bu sürecin sadece Türkiye'deki Türkler ve Kürtler için değil, tüm bölge halkları için umut teşkil etmesi gerektiğini söyledi. Sürecin başarıya ulaşması için dokuz maddelik bir öneri paketi sunan Davutoğlu'nun öne çıkan bazı maddeleri şunlar oldu:

  • Örgütün silahlarını Türk ve Iraklı yetkililerin gözetiminde kamuoyu önünde teslim etmesi ve tümüyle tasfiye edilmesi.
  • Suça bulaşmamış örgüt mensuplarının rehabilite edilmesi, üst düzey kadroların Türkiye’ye müzahir bir ülkede denetim altında tutulması.
  • Örgütün finansal ağının çözülmesi ve uyuşturucu trafiğiyle beslenen terör sektörünün provokasyonlarının engellenmesi.
  • Şam yönetimi ve Suriyeli Kürtlerin demokratik temsilcileri ile üçlü bir mekanizmayla terörün Suriye ayağının dağıtılması ve Suriyeli Kürtlerin eşit vatandaşlar olarak Suriye yönetiminde yer almalarının sağlanması.
  • Geniş kapsamlı bir demokrasi ve hukuk reformu açıklanması, düşünce özgürlüğünün genişletilmesi, tutuklu aydın, gazeteci ve siyasetçilerin serbest bırakılması.
  • Sürecin bütün partilerin katılımıyla TBMM’de tam bir şeffaflık içinde yürütülmesi.

İktidara Çağrı ve Eleştiriler

Sürecin aktörlerine de değinen Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "gövdemi koyuyorum" diyerek yaptığı çağrıyı, Cumhurbaşkanı, güvenlik bürokrasisi, MİT ve DEM Parti'nin önde gelen isimlerinin gayretlerini de zikretti. Ancak sürecin asıl mimarının "şehitler" olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Davutoğlu, "kamuoyundaki kaygıları giderecek bir ulusa sesleniş yapmalı ve muhalefet partilerine bir çağrıda bulunarak başta kendisini bağlayacak sözlerle birlikte, bir yol haritası ilanını milletle paylaşmalıdır" dedi. Erdoğan'ın muhalefete sükûnet çağrısını olumlu karşıladığını belirten Davutoğlu, "Ancak doğal olan bu inisiyatifin öncelikle güç sahibi olan iktidardan gelmesidir" diye ekledi. İktidarı, "siyasi ahlaka uymayan milletvekili transferlerine kalkışmakla" eleştiren Gelecek Partisi lideri, "Kendi yaptığı çağrıyı anlamsızlaştıran böyle makyavelist adımları kim kendisine tavsiye ediyorsa kendisinin de sürecin de en büyük düşmanları onlardır. Küçük hesaplarla siyasetin itibarını sarsan siyasetçiler bindikleri dalı keserler!" ifadelerini kullandı.

Çiftçilerin Feryadı ve Tarım Politikaları

Konuşmasının önemli bir bölümünü 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'ne ve çiftçilerin sorunlarına ayıran Ahmet Davutoğlu, tarım politikalarını sert bir dille eleştirdi. "Bugün tarımımızın ve çiftçilerimizin durumu gerçek bir milli beka sorunu haline gelmiştir" diyen Davutoğlu, çiftçilerin girdi maliyetlerini karşılayamadığını, topraktan koptuğunu ve Anadolu topraklarının çölleştiğini belirtti. "Tarım ve sanayi çökerken faiz sektörünün karları arttıkça artıyorsa yaklaştığı söylenen 3. Dünya Savaşına tahkimatsız giriyorsunuz demektir!" uyarısında bulundu. Ayrıca, Kandıra'da verimli tarım alanlarına yapılmak istenen Çöp Depolama Tesisi projesine karşı çıkarak, "Bu katliam projesini engelleyene kadar yanınızda ve arkanızda olmaya devam edeceğiz!" dedi.

"Desteğimiz Hükümete Değil Devletimizedir"

Gelecek Partisi olarak süreçteki duruşlarını da netleştiren Davutoğlu, "Bizim desteğimiz hükümete değil devletimizedir. Devletimizi güçlü kılacak, milletimizin birliğini tahkim edecek her adıma destek verir; bu ulvi hedefleri istismar ederek iktidar sürdürme çabalarının karşısında yer alırız" şeklinde konuştu. Yasaklara, yolsuzluklara ve yoksulluğa yol açan uygulamalara karşı kararlı muhalefetlerini sürdüreceklerini belirtti.

Davutoğlu, konuşmasını "Topraklarımız bereketle buluşana, sofralarımızı helal lokma ile dolana, sanayi çarklarımız kesintisiz üretimle dönene, her kökenden ve düşünceden vatandaşlarımız bir arada barış ve huzur içinde yaşayana kadar mücadelemiz sürecektir!" sözleriyle tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (