( (

Aydınlar Ocağında Kunuri Zaferi Konuşuldu

Kültür Sanat 09.12.2020 - 11:53, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Aydınlar Ocağında Kunuri Zaferi Konuşuldu

Konya Aydınlar Ocağı Selçuklu Sohbetlerinde Kunuri Zaferi'nin 70. yılı sebebiyle Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü Kunuri Zaferi'ni anlattı. Güçlü, “Kore harbi İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya çıkmış gelişmelere bağlı bir tablo. Birinci Dünya Savaşı Osmanlıyı parçalamak ve paylaşmak, hilafeti ortadan kaldırmak ve Filistin’de bir Yahudi devleti kurmak üzere çıkarılan bir savaştı.
Bu hedeflerin bir kısmına ulaşıldı. Osmanlı parçalandı ve paylaşıldı. 30’a yakın devlet ortaya çıktı. Hilafet ortadan kaldırıldı. Fakat Filistin’de Yahudi devleti kurulması için Yahudililerin nüfusu yeterli gelmedi. Filistin bizlerin elinden çıktı. Filistin’deki nüfusun yüzde 5’i Yahudi idi. Yüzde 5 ile de orada devlet kuramadılar. II. Dünya Savaşı'nın bitip Soğuk Savaş'ın başlamasıyla Türkiye, uluslararası ortamda kendini yalnız buldu. II. Dünya Savaşı'nda tarafsız kalarak bütünlüğünü Almanya'ya karşı korumuş ancak savaş sonrasında Sovyetler Birliği'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde toprak ve Boğazlarda üs ve ortak savunma talepleriyle karşılaşmıştır. Böylece Sovyet tehdidine karşı müttefik arayan Türkiye Batı Bloku'na ve Amerika'ya yaklaşmaya başladı. Türkiye, NATO'ya girişini hızlandırmak için, başlayan Kore Savaşı'na birlikler göndermiştir. Özellikle sol kesimler tarafından "Türk gencinin kanının Amerika'ya satılması" şeklinde eleştirilen bu davranış, Türkiye ile Batı Bloku arasındaki yakınlaştırmayı hızlandırmış ve 18 Şubat 1952'de Türkiye bir NATO üyesi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, başlangıçta Kore’ye topçu taburu takviyeli bir piyade alayı göndermeyi düşündüğü halde, sonradan bu birliğin bir tugay seviyesinde olmasına karar verdi. Üç piyade taburundan oluşan 241. Piyade Alayı, bir topçu taburu, bir istihkâm bölüğü, bir uçaksavar bataryası, bir ordu donatım bölüğü, bir ulaştırma bölüğü, bir tanksavar takımı ve bir depo bölüğünden oluşuyordu. Gönüllü olanlardan seçilmiş olan bu tugay 259 subay, 18 askerî memur, 4 sivil memur, 395 astsubay, 4414 erbaş ve er olmak üzere 5090 kişiydi. Tugay komutanlığına Tuğgeneral Tahsin Yazıcı seçilmişti. Ankara’da oluşturulan tugay demiryolu ile İskenderun’a aktarıldıktan sonra Amerika’nın tahsis ettiği gemilerle Kore’nin Pusan limanına nakledildi. Burada bekletilmeden Daegu şehrine alınarak kışlaya yerleştirildi. Taegu’da Türk Tugayı Amerikan malzemesi ile yeniden donatıldı. Eskimiş malzemeler ise geri gönderildi. Bu yeni malzemeyi kullanmak için eğitiminden geçen tugay 10 Kasım 1950’de cepheye hareket etti. Önce Seul’un 60–100 km kuzeyinde bölgenin emniyet sorumluluğunu üstlenen tugay daha sonra Kunu-ri bölgesine nakledildi.” ifadelerini kullandı.
Konya Aydınlar Ocağı Selçuklu Sohbetlerinde Kunuri Zaferi'nin 70. yılı sebebiyle Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü Kunuri Zaferi'ni anlattı. Güçlü, “Kore harbi İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya çıkmış gelişmelere bağlı bir tablo. Birinci Dünya Savaşı Osmanlıyı parçalamak ve paylaşmak, hilafeti ortadan kaldırmak ve Filistin’de bir Yahudi devleti kurmak üzere çıkarılan bir savaştı.

Bu hedeflerin bir kısmına ulaşıldı. Osmanlı parçalandı ve paylaşıldı. 30’a yakın devlet ortaya çıktı. Hilafet ortadan kaldırıldı. Fakat Filistin’de Yahudi devleti kurulması için Yahudililerin nüfusu yeterli gelmedi. Filistin bizlerin elinden çıktı. Filistin’deki nüfusun yüzde 5’i Yahudi idi. Yüzde 5 ile de orada devlet kuramadılar. II. Dünya Savaşı'nın bitip Soğuk Savaş'ın başlamasıyla Türkiye, uluslararası ortamda kendini yalnız buldu. II. Dünya Savaşı'nda tarafsız kalarak bütünlüğünü Almanya'ya karşı korumuş ancak savaş sonrasında Sovyetler Birliği'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde toprak ve Boğazlarda üs ve ortak savunma talepleriyle karşılaşmıştır. Böylece Sovyet tehdidine karşı müttefik arayan Türkiye Batı Bloku'na ve Amerika'ya yaklaşmaya başladı. Türkiye, NATO'ya girişini hızlandırmak için, başlayan Kore Savaşı'na birlikler göndermiştir. Özellikle sol kesimler tarafından "Türk gencinin kanının Amerika'ya satılması" şeklinde eleştirilen bu davranış, Türkiye ile Batı Bloku arasındaki yakınlaştırmayı hızlandırmış ve 18 Şubat 1952'de Türkiye bir NATO üyesi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, başlangıçta Kore’ye topçu taburu takviyeli bir piyade alayı göndermeyi düşündüğü halde, sonradan bu birliğin bir tugay seviyesinde olmasına karar verdi. Üç piyade taburundan oluşan 241. Piyade Alayı, bir topçu taburu, bir istihkâm bölüğü, bir uçaksavar bataryası, bir ordu donatım bölüğü, bir ulaştırma bölüğü, bir tanksavar takımı ve bir depo bölüğünden oluşuyordu. Gönüllü olanlardan seçilmiş olan bu tugay 259 subay, 18 askerî memur, 4 sivil memur, 395 astsubay, 4414 erbaş ve er olmak üzere 5090 kişiydi. Tugay komutanlığına Tuğgeneral Tahsin Yazıcı seçilmişti. Ankara’da oluşturulan tugay demiryolu ile İskenderun’a aktarıldıktan sonra Amerika’nın tahsis ettiği gemilerle Kore’nin Pusan limanına nakledildi. Burada bekletilmeden Daegu şehrine alınarak kışlaya yerleştirildi. Taegu’da Türk Tugayı Amerikan malzemesi ile yeniden donatıldı. Eskimiş malzemeler ise geri gönderildi. Bu yeni malzemeyi kullanmak için eğitiminden geçen tugay 10 Kasım 1950’de cepheye hareket etti. Önce Seul’un 60–100 km kuzeyinde bölgenin emniyet sorumluluğunu üstlenen tugay daha sonra Kunu-ri bölgesine nakledildi.” ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (