( (

Üstün Dikeç, 2021 Yılı Bütçe Kanununu Değerlendirdi

Gündem 31.12.2020 - 14:19, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

Üstün Dikeç, 2021 Yılı Bütçe Kanununu Değerlendirdi

Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sigortacılık ve Sosyal Güvenlik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üstün Dikeç, 2021 Yılı Bütçe Kanunu’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
KTO Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sigortacılık ve Sosyal Güvenlik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üstün Dikeç, 5018 sayılı Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nda yapılan yasal değişiklikle, bütçenin hazırlanmasında, önceki yıllarda uygulanmakta olan fonksiyonel sınıflandırmanın kaldırılıp, performans esaslı program yönetimine geçildiğinin altını çizdi. “2021 mali yılı bütçesinde, bütçenin program yapısına uyumlu şekilde ve performans esasına dayalı hazırlanmasını sağlamak ve gider kalemleri bölümlerini analitik bütçe sınıflandırması esas alınarak programlar itibariyle düzenlemek ana kriter olarak belirlendi.” dedi. Bütçe ile ilgili önemli tespitlerde bulunan Prof. Dr. Üstün Dikeç; “68 program arasında dağıtılan toplam kamu giderlerinin, %18,6 artışla 1.346.1 milyar TL (faiz hariç 1.166.6 milyar TL); kamu finansmanı için (922.7 milyar TL’si vergi geliri olmak üzere) %19,6 artışla toplam 1.101.1 milyar TL kamu geliri öngörülmüştür. Harcamaların %83,8’i gelirler ile karşılanacağından 245 milyar TL’lik bütçe açığı söz konusudur. Açığın gayri safi yurt içi hasılaya oranı %4,3’dür.” şeklinde konuştu. Kamu giderlerinin yaklaşık %90,84’ünün kamu idarelerine, %8,91’inin özel bütçeli idarelere ve %2,7’sinin düzenleyici ve denetleyici kuruluşlara tahsis edildiğini belirten Dikeç; “Covid-19’un sosyal ve ekonomik etkilerini azaltmak amacıyla alınan ekonomik tedbirler nedeniyle bütçe açığı borçlanma ile karşılanacağından borçlanma yetkisi artırılmıştır. Kamu giderlerinin ağırlıklı olarak %77,40’ı üç kaleme (%24,26’sının personel giderlerine, %39,81’inin transfer harcamalarına ve %13,3’ünün faiz giderlerine) ayrıldığı görülmektedir. Özellikle, personel ve faiz giderleri zorunlu giderlerdir.” ifadelerine yer verdi. Kamu giderlerinin %79,19’unun yasal zorunluluk ve içinde bulunulan koşullar sonucu öncelik ve önem tercihi nedeniyle beş bakanlık arasında dağıtıldığını vurgulayan Dikeç; “Kamu giderleri için Hazine ve Maliye Bakanlığı’na %43,15, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na %12,67, Milli Eğitim Bakanlığı’na %17,16, Sağlık Bakanlığı’na %6,33 ve Savunma Bakanlığı’na  %5,03 pay ayrılmıştır. Yaklaşık %10’u Kamu Özel İşbirliği (KOİ) birlikte hayata getirilmek üzere yatırımlar için 103.7 milyar TL ayrılırken, sosyal güvenlik işveren desteği, tarımsal kredi faiz desteği, hazine destekli kefaletler, ihracat destekleri ve esnaf finansman desteği için toplam 46.6 milyar TL, TUBİTAK desteği için 2.163 milyar TL, araştırma, geliştirme ve yenilik için 6.842 milyar TL tahsis edilmiştir.” dedi. İstihdam piyasasının desteklenmesi bütçe dışından İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacağını belirten Dikeç; “Kamu gelirlerinin %83,8 i (922.8 milyar TL) vergi gelirlerinden; % 16.2 si (178.4 milyar TL) diğer gelirlerden oluşmaktadır. Vergi gelirlerinin %32,56’sı gelir üzerinden alınan (Gelir ve Kurumlar vergileri) vergiler ve %51,92’si harcamalar üzerinden alınan (KDV ve ÖTV) vergilerden alınması öngörülmüştür.” şeklinde konuştu. Dikeç; “Yıl içinde bütçede yürütme organınca öngörülen yasalarla zorunlu olan kamu harcamaları hariç, ekonomik ve siyasi koşullara göre uygulamada değişiklikler olabilir. Harcama kalemlerinde ödenek üst limit, yine bütçe kanununda yer alan istisnai durumlar hariç kesinlikle aşılamaz. Kamu gelirleri, gelir kanunlarının uygulamasına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Özellikle, vergi mükelleflerinin özellikleri ile davranışları (ödemelerini zamanında yıl içinde kısmen veya hiç yapmamaları veya ileri yıllara ertelemeleri) bütçede tahsili öngörülen rakamların altında kalınmasına neden olduğu gibi, yıl içinde ekonomik koşulların iyileşmesi ve mükelleflerin olumlu yönde ödeme davranışları, bazen öngörülenin üstünde gelir elde edilmesine yol açar. Objektif bir bütçe değerlendirmesi yapılırken içinde bulunulan dönemin özellikleri ve koşullar dikkate alınmalı ve sadece teknik açıdan ele alınmamalıdır. Öngörülen harcama kalemlerinin gerekçeleri ve siyasi tercihler üzerinde durulmalıdır.” ifadelerine yer verdi.  
Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sigortacılık ve Sosyal Güvenlik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üstün Dikeç, 2021 Yılı Bütçe Kanunu’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

KTO Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sigortacılık ve Sosyal Güvenlik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üstün Dikeç, 5018 sayılı Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nda yapılan yasal değişiklikle, bütçenin hazırlanmasında, önceki yıllarda uygulanmakta olan fonksiyonel sınıflandırmanın kaldırılıp, performans esaslı program yönetimine geçildiğinin altını çizdi. “2021 mali yılı bütçesinde, bütçenin program yapısına uyumlu şekilde ve performans esasına dayalı hazırlanmasını sağlamak ve gider kalemleri bölümlerini analitik bütçe sınıflandırması esas alınarak programlar itibariyle düzenlemek ana kriter olarak belirlendi.” dedi.

Bütçe ile ilgili önemli tespitlerde bulunan Prof. Dr. Üstün Dikeç; “68 program arasında dağıtılan toplam kamu giderlerinin, %18,6 artışla 1.346.1 milyar TL (faiz hariç 1.166.6 milyar TL); kamu finansmanı için (922.7 milyar TL’si vergi geliri olmak üzere) %19,6 artışla toplam 1.101.1 milyar TL kamu geliri öngörülmüştür. Harcamaların %83,8’i gelirler ile karşılanacağından 245 milyar TL’lik bütçe açığı söz konusudur. Açığın gayri safi yurt içi hasılaya oranı %4,3’dür.” şeklinde konuştu.

Kamu giderlerinin yaklaşık %90,84’ünün kamu idarelerine, %8,91’inin özel bütçeli idarelere ve %2,7’sinin düzenleyici ve denetleyici kuruluşlara tahsis edildiğini belirten Dikeç; “Covid-19’un sosyal ve ekonomik etkilerini azaltmak amacıyla alınan ekonomik tedbirler nedeniyle bütçe açığı borçlanma ile karşılanacağından borçlanma yetkisi artırılmıştır. Kamu giderlerinin ağırlıklı olarak %77,40’ı üç kaleme (%24,26’sının personel giderlerine, %39,81’inin transfer harcamalarına ve %13,3’ünün faiz giderlerine) ayrıldığı görülmektedir. Özellikle, personel ve faiz giderleri zorunlu giderlerdir.” ifadelerine yer verdi.

Kamu giderlerinin %79,19’unun yasal zorunluluk ve içinde bulunulan koşullar sonucu öncelik ve önem tercihi nedeniyle beş bakanlık arasında dağıtıldığını vurgulayan Dikeç; “Kamu giderleri için Hazine ve Maliye Bakanlığı’na %43,15, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na %12,67, Milli Eğitim Bakanlığı’na %17,16, Sağlık Bakanlığı’na %6,33 ve Savunma Bakanlığı’na  %5,03 pay ayrılmıştır. Yaklaşık %10’u Kamu Özel İşbirliği (KOİ) birlikte hayata getirilmek üzere yatırımlar için 103.7 milyar TL ayrılırken, sosyal güvenlik işveren desteği, tarımsal kredi faiz desteği, hazine destekli kefaletler, ihracat destekleri ve esnaf finansman desteği için toplam 46.6 milyar TL, TUBİTAK desteği için 2.163 milyar TL, araştırma, geliştirme ve yenilik için 6.842 milyar TL tahsis edilmiştir.” dedi.

İstihdam piyasasının desteklenmesi bütçe dışından İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacağını belirten Dikeç; “Kamu gelirlerinin %83,8 i (922.8 milyar TL) vergi gelirlerinden; % 16.2 si (178.4 milyar TL) diğer gelirlerden oluşmaktadır. Vergi gelirlerinin %32,56’sı gelir üzerinden alınan (Gelir ve Kurumlar vergileri) vergiler ve %51,92’si harcamalar üzerinden alınan (KDV ve ÖTV) vergilerden alınması öngörülmüştür.” şeklinde konuştu.

Dikeç; “Yıl içinde bütçede yürütme organınca öngörülen yasalarla zorunlu olan kamu harcamaları hariç, ekonomik ve siyasi koşullara göre uygulamada değişiklikler olabilir. Harcama kalemlerinde ödenek üst limit, yine bütçe kanununda yer alan istisnai durumlar hariç kesinlikle aşılamaz. Kamu gelirleri, gelir kanunlarının uygulamasına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Özellikle, vergi mükelleflerinin özellikleri ile davranışları (ödemelerini zamanında yıl içinde kısmen veya hiç yapmamaları veya ileri yıllara ertelemeleri) bütçede tahsili öngörülen rakamların altında kalınmasına neden olduğu gibi, yıl içinde ekonomik koşulların iyileşmesi ve mükelleflerin olumlu yönde ödeme davranışları, bazen öngörülenin üstünde gelir elde edilmesine yol açar. Objektif bir bütçe değerlendirmesi yapılırken içinde bulunulan dönemin özellikleri ve koşullar dikkate alınmalı ve sadece teknik açıdan ele alınmamalıdır. Öngörülen harcama kalemlerinin gerekçeleri ve siyasi tercihler üzerinde durulmalıdır.” ifadelerine yer verdi.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (