( (

“Ümmetin Birliği İçin Çalışmalıyız”

Kültür Sanat 22.07.2020 - 12:01, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

“Ümmetin Birliği İçin Çalışmalıyız”

Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde ‘Hak-Bâtıl Mücadelesi’nde Türkler’i anlatan Dr. Mustafa Güçlü, “İslâmî şuurla sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. Aklımızı ve irademizi kullanıp ümmetin birliği için gayret etmemiz gerekiyor.” dedi.
Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde Dr. Mustafa Güçlü, Geçmişten Günümüze Hak-Bâtıl Mücadelesi’nin 11.Bölümünde Türkler’deki Tek Tengri inancını anlattı.   Türkler ile Emeviler arasındaki savaşın 70 yıl sürdüğünü ve Emevilerin, Türkleri kötüleyen 300’e yakın hadis uydurduğunu ifade eden Dr. Mustafa Güçlü, Türklerin müslümanlaşmasının, Arap-Çin arasında meydana gelen ve Türk gruplarının Arapların yanında yer almasıyla Çinlilerin yenildiği Talas Savaşı’ndan sonra hızlandığını söyledi.   Atı ve oku en iyi kullanan milletin Türkler olduğunu ve çok iyi göçebe bir millet olduğunu da belirten Dr. Güçlü, Gök Tengri inancıyla ilgili de şunları söyledi: “Türklerin en önemli özelliği yiğitliği onda 10 uygulayan bir millet.  Yiğitliğin onda dokuzu kaçmak 10/1’i gözükmemektir. Türkler bunu tam yüzde 100 kullanan bir millet.” dedi. Bizim Tur’dan kaynaklı olarak Farisiler tarafından “Turanîler” dendiğini ve Türk’ün de Turaniler içerisinde bir boy olarak kaldığını ifade eden Güçlü, “İbranice Türk anlamına gelen “Togormi” sayesinde haniflikle tanıştılar. Bize göre Hakperest anlayışlı bir din olan Hanifliğe geçtiler. Türkler, başka kültürlerinde etkisinde kalarak hakpereslikler ve diğer putperestliklere nazaran Gök Tengri diye bir inanışı benimsiyorlar. Türklerin inancı Gök Tengri inancı oluyor.  Gök Tengri inancında tanrı ve tanrıçalar yok. Bir tek Gök Tengi var. Gök burada Yüce anlamına geliyor. Yüce Tanrı anlayışının da heykeli yok. Resmi yok. Pek çok hatalarından en bariz hatalarından bir tanesi de Tanrı göğün dokuzuncu katında bulunuyor, deme hataları var. Halbuki Allah zaman ve mekandan münezzehtir. Bunun arkasından biraz Hanefilik, biraz Musevilik bulaşıyor. Ama bunlar Gök Tengri inancı içerisinde harmanlanıyor.”   “TÜRKLERİN YÜZDE 98’İ MÜSLÜMAN” Er-Medya vasıtasıyla dijital ortamda canlı yayınlanan sohbette Güçlü, şu ifadelere yer verdi. “Türk milletinin yüzde 98’i bugün Müslüman olmuştur. Hiçbir millette bu oran bu şekilde yüksekte değildir. Araplarda dahi yüzde 98’in altındadır. Türklerin yüzde ikisi başka dinlere mensup insanlardır. Neticede bütün insanlar Hz. Âdem ile Hz. Havva’nın çocukları. Onların da asılları toprak. Bir tarağın dişleri gibi eşitiz. Hiç kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Sadece fark Allah’a kullukta, takvada ve ürettiğin hizmette. Allah’ın katında da kıymet takvayladır. Onun dışında kimsenin kimseye üstünlüğü yok. Hristiyanların ve Yahudilerin “biz seçilmiş milletiz!” demelerinin bir hükmü yok. Onun dışında bütün dinler mübarektir. Her toplum başlangıçta hakperestti. Zaman içerisinde şirke bulaştılar. Bulaşmayan millet kalmamıştır. Bir vakıa olarak söylüyum; şirkin en hafifine bizimkiler (Türkler) bulaşmıştır. İşin çıfıtını çıkaranlar da Yunanlılar olmuştur. Paganizmin kepazeliğini çıkarmışlardır.   “ÜMMETİN BİRLİĞİ İÇİN UĞRAŞMALIYIZ” Şu anda da Hak-Bâtıl mücadelesi bütün şiddetiyle devam ediyor. Kıyâmete kadar da devam edecek. Peygamber Efendimiz evrensel bir peygamberdi. Diğer peygamberler lokal ve belli bir gruba gelmişlerdi. Kıyamete kadar dünya bizim gibi Müslümanlar üzerinden gidecek. Bir daha peygamber gelmeyeceğine göre bizim sorumluluğumuz biraz daha fazla. Herkes biraz daha İslâmî şuur ve ezilen müslümanların hakkını koruyacak şekilde kendi donanımlarını artırarak, iki ve üç misli bir performansla çalışarak sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekiyor. Bu yarış her millete açık ve her millet buna aday. Hodri meydan! Burada aklımızı ve irademizi güzel kullanacağız ve bir olacağız. Bir ve beraber olmak kolay bir şey değildir. Aklımızı ve irademizi kullanıp ümmetin birliği için gayret etmemiz gerekiyor. Rabbimiz de bize o zaman yardım edecek. Tekrar o aziz duruma geleceğiz. Yoksa bu rezil ve zelil durumumuz devam edeceğe benziyor. Buradan kurtuluş ancak ittifakı gerçekleştirmekle olur.”
Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde ‘Hak-Bâtıl Mücadelesi’nde Türkler’i anlatan Dr. Mustafa Güçlü, “İslâmî şuurla sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. Aklımızı ve irademizi kullanıp ümmetin birliği için gayret etmemiz gerekiyor.” dedi.

Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde Dr. Mustafa Güçlü, Geçmişten Günümüze Hak-Bâtıl Mücadelesi’nin 11.Bölümünde Türkler’deki Tek Tengri inancını anlattı.

 

Türkler ile Emeviler arasındaki savaşın 70 yıl sürdüğünü ve Emevilerin, Türkleri kötüleyen 300’e yakın hadis uydurduğunu ifade eden Dr. Mustafa Güçlü, Türklerin müslümanlaşmasının, Arap-Çin arasında meydana gelen ve Türk gruplarının Arapların yanında yer almasıyla Çinlilerin yenildiği Talas Savaşı’ndan sonra hızlandığını söyledi.

 

Atı ve oku en iyi kullanan milletin Türkler olduğunu ve çok iyi göçebe bir millet olduğunu da belirten Dr. Güçlü, Gök Tengri inancıyla ilgili de şunları söyledi: “Türklerin en önemli özelliği yiğitliği onda 10 uygulayan bir millet.  Yiğitliğin onda dokuzu kaçmak 10/1’i gözükmemektir. Türkler bunu tam yüzde 100 kullanan bir millet.” dedi. Bizim Tur’dan kaynaklı olarak Farisiler tarafından “Turanîler” dendiğini ve Türk’ün de Turaniler içerisinde bir boy olarak kaldığını ifade eden Güçlü, “İbranice Türk anlamına gelen “Togormi” sayesinde haniflikle tanıştılar. Bize göre Hakperest anlayışlı bir din olan Hanifliğe geçtiler. Türkler, başka kültürlerinde etkisinde kalarak hakpereslikler ve diğer putperestliklere nazaran Gök Tengri diye bir inanışı benimsiyorlar. Türklerin inancı Gök Tengri inancı oluyor.  Gök Tengri inancında tanrı ve tanrıçalar yok. Bir tek Gök Tengi var. Gök burada Yüce anlamına geliyor. Yüce Tanrı anlayışının da heykeli yok. Resmi yok. Pek çok hatalarından en bariz hatalarından bir tanesi de Tanrı göğün dokuzuncu katında bulunuyor, deme hataları var. Halbuki Allah zaman ve mekandan münezzehtir. Bunun arkasından biraz Hanefilik, biraz Musevilik bulaşıyor. Ama bunlar Gök Tengri inancı içerisinde harmanlanıyor.”

 

“TÜRKLERİN YÜZDE 98’İ MÜSLÜMAN”

Er-Medya vasıtasıyla dijital ortamda canlı yayınlanan sohbette Güçlü, şu ifadelere yer verdi. “Türk milletinin yüzde 98’i bugün Müslüman olmuştur. Hiçbir millette bu oran bu şekilde yüksekte değildir. Araplarda dahi yüzde 98’in altındadır. Türklerin yüzde ikisi başka dinlere mensup insanlardır. Neticede bütün insanlar Hz. Âdem ile Hz. Havva’nın çocukları. Onların da asılları toprak. Bir tarağın dişleri gibi eşitiz. Hiç kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Sadece fark Allah’a kullukta, takvada ve ürettiğin hizmette. Allah’ın katında da kıymet takvayladır. Onun dışında kimsenin kimseye üstünlüğü yok. Hristiyanların ve Yahudilerin “biz seçilmiş milletiz!” demelerinin bir hükmü yok. Onun dışında bütün dinler mübarektir. Her toplum başlangıçta hakperestti. Zaman içerisinde şirke bulaştılar. Bulaşmayan millet kalmamıştır. Bir vakıa olarak söylüyum; şirkin en hafifine bizimkiler (Türkler) bulaşmıştır. İşin çıfıtını çıkaranlar da Yunanlılar olmuştur. Paganizmin kepazeliğini çıkarmışlardır.

 

“ÜMMETİN BİRLİĞİ İÇİN UĞRAŞMALIYIZ”

Şu anda da Hak-Bâtıl mücadelesi bütün şiddetiyle devam ediyor. Kıyâmete kadar da devam edecek. Peygamber Efendimiz evrensel bir peygamberdi. Diğer peygamberler lokal ve belli bir gruba gelmişlerdi. Kıyamete kadar dünya bizim gibi Müslümanlar üzerinden gidecek. Bir daha peygamber gelmeyeceğine göre bizim sorumluluğumuz biraz daha fazla. Herkes biraz daha İslâmî şuur ve ezilen müslümanların hakkını koruyacak şekilde kendi donanımlarını artırarak, iki ve üç misli bir performansla çalışarak sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerekiyor. Bu yarış her millete açık ve her millet buna aday. Hodri meydan! Burada aklımızı ve irademizi güzel kullanacağız ve bir olacağız. Bir ve beraber olmak kolay bir şey değildir. Aklımızı ve irademizi kullanıp ümmetin birliği için gayret etmemiz gerekiyor. Rabbimiz de bize o zaman yardım edecek. Tekrar o aziz duruma geleceğiz. Yoksa bu rezil ve zelil durumumuz devam edeceğe benziyor. Buradan kurtuluş ancak ittifakı gerçekleştirmekle olur.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (