( (

“Türkistan Dünyanın Kalbi!”

Kültür Sanat 12.03.2020 - 09:52, Güncelleme: 21.03.2023 - 03:23
 

“Türkistan Dünyanın Kalbi!”

Konya Aydınlar Ocağı’nda gerçekleştirilen “Kurtlar Sofrasında Türkistan” panelinde konuşan Prof. Dr. Kemal Özcan, “Orta Doğu’da kaybeden Türkistan’ı kaybeder. Türkistan’a hâkim olan dünyaya hâkim olur. Çünkü Türkistan dünyanın kalbi” dedi.
Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, Kurtlar Sofrasında Türkistan dile gelecek. Medoratörlüğünü Prof. Dr. Kemal Özcan’ın yaptığı “Kurtlar Sofrasında Türkistan” konulu panele katılan konuşmacılar Dr. Fatih Çolak, Dr. Görkem Ozan Özalp,  Arş. Gör. Abdul Metin Çelikbilek ve araştırmacı Senan Kazımoğlu ile Saltuk Buğrahan Vakfı Konya Başkanı Abdulahad Udun, Türk yurdu olan Türkistan’ı “Doğu Türkistan, Batı Türkistan ve Güney Türkistan” coğrafyasıyla birlikte tarihî, siyasî, iktisadî, kültürel, tabiî zenginlikleri ve emperyalist ülkelerin faaliyetleriyle birlikte ele aldılar.   TÜRKLERİN YAŞADIĞI HER YER TÜRKİSTAN Eğitimci Hasan Özücan’ın gayretleriyle düzenlenen panelin yöneticisi Prof. Dr. Kemal Özcan, “Türkistan coğrafyasına İranlılar “Turan” demişler. Batılılar bu bölgeye “Türkiye” demişler. Batılılar Türklerin yaşadığı her yere Türkiye demişler” dedikten sonra kendi Türkistan tanımını şöyle yaptı: “Türklerin yaşadığı her yerdir. Türkistan’dan kastımız Türk Dünyasıdır. Bütün Türk coğrafyasıdır.” Türkistan’ın önemine işaret ekmek için 400 sene Osmanlı hâkimiyetinde kalan Filistin ve Orta Doğu’nun önemine dikkat çeken Prof. Dr. Özcan, “Orta Doğu’da yapılan mücadelenin asıl hedefi Türkistan’dır. Orta Doğu’da yenilen Türkistan’ı da kaybeder. Türkistan coğrafyasına hâkim olan dünyaya hâkim olur. Çünkü Türkistan dünyanın kalbi!” dedi.   DOĞU TÜRKİSTANLI 300 AYDIN HAPİSTE “Doğu Türkistan Cumhuriyeti ve Güncel Konular” başlıklı sunumuna “Doğu Türkistan’ın biran önce özgürlüğüne kavuşması ve zulümlerin bitmesi” temennisinde bulunarak başlayan Saltuk Buğrahan Vakfı Konya Başkanı Abdulahad Udun, Doğu Türkistan’ın Asya’nın tam ortasında yer alan bir Türk toprağı olduğunu, yüzölçümü 1.828.418 km2 olan bu bölgede 35 milyona yakın Uygur Türkünün yaşadığını ve %95’inin Müslüman olduğunu söyledi. Doğu Türkistan Türk Cumhuriyeti’nin 1933’de Kaşgar’da kurulduğunu ifade eden Abdulahad Udun, konuyu Doğu Türkistan’daki Çin zulmüne getirerek 2009-2014 yıllarında Yarkent-İlişku bölgesinde bir köy ile 20-30 bine yakın Uygur halkının katliamda yok edildiğini söyledi. Müslüman Uygur Türklerine uygulanan Çin işkenceleri arasında din, dil, internet, seyahat yasakları ile nazi kampları, zorla evlendirme gibi uygulanan zulümleri görüntülü olarak dile getiren Udun, “Doğu Türkistanlı 300 aydın ve din adamı hapis ve toplama kampında. Doğu Türkistan’da namaz, oruç, Kur’an okuma, İslami kıyafet ve diğer dini ve milli simgeler de yasaklandı” dedi. “Benden olmayan birisi benim düşmanımdır” şeklinde Çin atasözünü hatırlatan Udun, “Çin, 1949’da Komünist Çin istilasına uğrayan Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurları asimile edemediği için Türklere büyük zulümler yapıyor” diye konuştu.   AFGAN TÜRKİSTAN’INDA 36 DİL KONUŞULUYOR Özbek Türklerinden olan Arş. Gör. Abdul Metin Çelikbilek ise, Hz. Mevlâna’nın doğduğu Belh şehrinin de bulunduğu Afgan coğrafyası ve topraklarının asıl adının “Güney Türkistan” olduğunu belirterek başladığı sunumunda, “Kadîm Türk yurdu olan bu coğrafyayı Güney Türkistan olarak bilmezsek şair ve devlet adamı Ali Şir Nevai’yi kendimizden sayamayız. Mevlana’yı hiç sayamayız. Herat, Kunduz, Mezar-ı Şerif’i kendimizden sayamayız. Bu bölge İngiliz kaynaklarında dahi ‘Afgan Türkistan’ı diye geçiyor.” dedi. Çelikbilek, iki yüz yıldan beri savaşın devam ettiği Afganistan’da 36 dil ve pek çok Türk lehçesi konuşulduğunu, Halaçlar’dan Özbek ve Kırgızlara varıncaya kadar Türklerin bu bölgede yaşadıklarını söyledi. Dr. Fatih Çolak, “Alman İmparatorluğunun Dış Siyasetinde Türkistan’ın Yeri” başlıklı sunumunu yaparken Dr. Görkem Ozan Özalp, “İngilizlerin Türkistan Politikası” üzerinde durdu. Özel şirketler vasıtasıyla Türkistan’a giren İngilizlerin, Türkistan’da askeri ve en gizli istihbarat sistemi kurduğunu ifade eden Özalp, Kutul Amare’de olduğu gibi burada da büyük bir yenilgi alan İngilizlerin bunu 100 sene sakladıklarını dile getirdi. Son panelist Senan Kazımoğlu da; “Türkistan’da Rus Hâkimiyeti”ni anlattı.   BİRBİRİMİZE TAHAMMÜL EDELİM İl Halk Kütüphanesinde gerçekleştirilen ve iki saat süren panelin sonunda Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, “Bir ve beraber olarak kendi içimizde birlikte hareket edebilirsek, farklılıklarımıza tahammül ederek birbirimizi, düşüncelerimizden dolayı ötekileştirmeden kabul edersek inanın bu dünyada yapamayacağımız şey yok. Yeter ki birbirimize tahammül edelim, saygı ve sevgi gösterelim” dedi. Dr. Güçlü, bütün panelistlere kitap hediye etti. Program toplu olarak çektirilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.    
Konya Aydınlar Ocağı’nda gerçekleştirilen “Kurtlar Sofrasında Türkistan” panelinde konuşan Prof. Dr. Kemal Özcan, “Orta Doğu’da kaybeden Türkistan’ı kaybeder. Türkistan’a hâkim olan dünyaya hâkim olur. Çünkü Türkistan dünyanın kalbi” dedi.

Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, Kurtlar Sofrasında Türkistan dile gelecek.

Medoratörlüğünü Prof. Dr. Kemal Özcan’ın yaptığı “Kurtlar Sofrasında Türkistan” konulu panele katılan konuşmacılar Dr. Fatih Çolak, Dr. Görkem Ozan Özalp,  Arş. Gör. Abdul Metin Çelikbilek ve araştırmacı Senan Kazımoğlu ile Saltuk Buğrahan Vakfı Konya Başkanı Abdulahad Udun, Türk yurdu olan Türkistan’ı “Doğu Türkistan, Batı Türkistan ve Güney Türkistan” coğrafyasıyla birlikte tarihî, siyasî, iktisadî, kültürel, tabiî zenginlikleri ve emperyalist ülkelerin faaliyetleriyle birlikte ele aldılar.

 

TÜRKLERİN YAŞADIĞI HER YER TÜRKİSTAN

Eğitimci Hasan Özücan’ın gayretleriyle düzenlenen panelin yöneticisi Prof. Dr. Kemal Özcan, “Türkistan coğrafyasına İranlılar “Turan” demişler. Batılılar bu bölgeye “Türkiye” demişler. Batılılar Türklerin yaşadığı her yere Türkiye demişler” dedikten sonra kendi Türkistan tanımını şöyle yaptı: “Türklerin yaşadığı her yerdir. Türkistan’dan kastımız Türk Dünyasıdır. Bütün Türk coğrafyasıdır.” Türkistan’ın önemine işaret ekmek için 400 sene Osmanlı hâkimiyetinde kalan Filistin ve Orta Doğu’nun önemine dikkat çeken Prof. Dr. Özcan, “Orta Doğu’da yapılan mücadelenin asıl hedefi Türkistan’dır. Orta Doğu’da yenilen Türkistan’ı da kaybeder. Türkistan coğrafyasına hâkim olan dünyaya hâkim olur. Çünkü Türkistan dünyanın kalbi!” dedi.

 

DOĞU TÜRKİSTANLI 300 AYDIN HAPİSTE

“Doğu Türkistan Cumhuriyeti ve Güncel Konular” başlıklı sunumuna “Doğu Türkistan’ın biran önce özgürlüğüne kavuşması ve zulümlerin bitmesi” temennisinde bulunarak başlayan Saltuk Buğrahan Vakfı Konya Başkanı Abdulahad Udun, Doğu Türkistan’ın Asya’nın tam ortasında yer alan bir Türk toprağı olduğunu, yüzölçümü 1.828.418 km2 olan bu bölgede 35 milyona yakın Uygur Türkünün yaşadığını ve %95’inin Müslüman olduğunu söyledi. Doğu Türkistan Türk Cumhuriyeti’nin 1933’de Kaşgar’da kurulduğunu ifade eden Abdulahad Udun, konuyu Doğu Türkistan’daki Çin zulmüne getirerek 2009-2014 yıllarında Yarkent-İlişku bölgesinde bir köy ile 20-30 bine yakın Uygur halkının katliamda yok edildiğini söyledi. Müslüman Uygur Türklerine uygulanan Çin işkenceleri arasında din, dil, internet, seyahat yasakları ile nazi kampları, zorla evlendirme gibi uygulanan zulümleri görüntülü olarak dile getiren Udun, “Doğu Türkistanlı 300 aydın ve din adamı hapis ve toplama kampında. Doğu Türkistan’da namaz, oruç, Kur’an okuma, İslami kıyafet ve diğer dini ve milli simgeler de yasaklandı” dedi. “Benden olmayan birisi benim düşmanımdır” şeklinde Çin atasözünü hatırlatan Udun, “Çin, 1949’da Komünist Çin istilasına uğrayan Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurları asimile edemediği için Türklere büyük zulümler yapıyor” diye konuştu.

 

AFGAN TÜRKİSTAN’INDA 36 DİL KONUŞULUYOR

Özbek Türklerinden olan Arş. Gör. Abdul Metin Çelikbilek ise, Hz. Mevlâna’nın doğduğu Belh şehrinin de bulunduğu Afgan coğrafyası ve topraklarının asıl adının “Güney Türkistan” olduğunu belirterek başladığı sunumunda, “Kadîm Türk yurdu olan bu coğrafyayı Güney Türkistan olarak bilmezsek şair ve devlet adamı Ali Şir Nevai’yi kendimizden sayamayız. Mevlana’yı hiç sayamayız. Herat, Kunduz, Mezar-ı Şerif’i kendimizden sayamayız. Bu bölge İngiliz kaynaklarında dahi ‘Afgan Türkistan’ı diye geçiyor.” dedi. Çelikbilek, iki yüz yıldan beri savaşın devam ettiği Afganistan’da 36 dil ve pek çok Türk lehçesi konuşulduğunu, Halaçlar’dan Özbek ve Kırgızlara varıncaya kadar Türklerin bu bölgede yaşadıklarını söyledi.

Dr. Fatih Çolak, “Alman İmparatorluğunun Dış Siyasetinde Türkistan’ın Yeri” başlıklı sunumunu yaparken Dr. Görkem Ozan Özalp, “İngilizlerin Türkistan Politikası” üzerinde durdu. Özel şirketler vasıtasıyla Türkistan’a giren İngilizlerin, Türkistan’da askeri ve en gizli istihbarat sistemi kurduğunu ifade eden Özalp, Kutul Amare’de olduğu gibi burada da büyük bir yenilgi alan İngilizlerin bunu 100 sene sakladıklarını dile getirdi. Son panelist Senan Kazımoğlu da; “Türkistan’da Rus Hâkimiyeti”ni anlattı.

 

BİRBİRİMİZE TAHAMMÜL EDELİM

İl Halk Kütüphanesinde gerçekleştirilen ve iki saat süren panelin sonunda Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, “Bir ve beraber olarak kendi içimizde birlikte hareket edebilirsek, farklılıklarımıza tahammül ederek birbirimizi, düşüncelerimizden dolayı ötekileştirmeden kabul edersek inanın bu dünyada yapamayacağımız şey yok. Yeter ki birbirimize tahammül edelim, saygı ve sevgi gösterelim” dedi. Dr. Güçlü, bütün panelistlere kitap hediye etti. Program toplu olarak çektirilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ipekyoluhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
( (